Çevre danışman maaşları

@Ali Şimşek

Danışmanlık üzerinden verdiğim örnek anlaşılan çok yanlış anlaşılmış.

O zaman okulda öğrendikleriniz üzerinden gidelim.

Atıksu arıtma sistemlerini gördünüz bunu da kurmak istiyorsunuz.

Basitçe bir atıksu arıtma tesisi tasarladınız, çizdiniz, hesaplarını yaptınız (okulda çok çalışıldığını ve literatür üzerinden hesaplama yapıldığını varsayarak söylüyorum)

Proje onayını hazırladınız sundunuz il çevreye geldik işin yapım aşamasına,

Bu arıtmayı nereye kuracaksınız a fabrikasına,

Kurduğunuz arıtma tesisi bakalım işleyecek mi? Suyun analizini yaptınız mı? Fabrikanın kullandığı suyun analizi elinizde var mı? Nasıl kimyasallar kullanıyorlar bunları arıtmak için ne gerekir? Su belli debi ile mi geliyor yoksa değişken mi? Çıkan arıtma çamurunu nereye istifleyeceksiniz? Mevsimsel, coğrafik ve fabrikanın işleyişine göre (kapasite değişimleri vb..) değişimleri hesaba kattınız mı?

Ben size söyleyeyim en az 1 sene sahaya gidip arıtmada ne yanlış gidiyor, bu çöktürme niye köpürdü böyle vb. diye uğraşırsınız.

Üzerinde neredeyse hiç durmadığım bir konu olduğu için arıtma üzerinden vermiş olduğum örnekler güdük kalmış olabilir. Bir de bu işin zorluklarını bu sektörde çalışan arkadaşlara sormak lazım bakalım onlar ne diyecekler?

İkinci husus elma armutu birbirine karıştırmışsınız. Burada Cem bey gereken yanıtı size vermiş ama ben de vermek istiyorum hem de biraz açarak: Sanayide 5 yıllık usta ile kendinizi karşılaştırıyorsunuz. Usta işini en iyi bilen insandır mühendis ise çözüm üretir. 5 senelik usta bir şeyin ustasıdır (egzos, elektrik, lastik, şanzıman) o konu üzerinde 5 senesini harcamıştır, 5 sene boyunca bayağı bir şey görmüştür o konu hakkında ve her sene katlanarak problemleri çözmüştür. Ayırca o 5 sene ustalığın bir o kadar çıraklık ve kalfalığı da vardır yani kafadan 15 sene bu işi yapmıştır diyebiliriz en az.

Size dönelim: 5 sene boyunca okuduğunuz okulda tam olarak neyin ustası oluyorsunuz? Okulda çevre görevlisi ne iş yapar öğretmiyorlar. Okulda size mühendislik disiplinini öğretirler. Bu disiplin ile işlerinizi çözme yoluna gider yanıla yakıla da çözersiniz. Yoksa 5 sene okuduğunuz okuldan aldığınız derslere paralel olarak çok iyi inşaat mühendisi, çok iyi zemin mekanik bilen, çok iyi hava kalitesi, gürültü akustik ölçümü yapıp modelleyen, muhteşem arıtma tasarlayan ve muhteşem çed yazan bireyler olmamız gerekirdi.

Sadece danışmanlık yapanlar eğer diploma çalıştırmıyorsa düz hesaptan yani 1 çevre görevlisi 16 firmaya bakıyorsa işverenin elinde öyle uçuk miktarlar kalmıyor, yani patron 5 sen 1 almazsın

@Zoransavic

Dostum, kur bir danışmanlık firması o kadar karlı bir işse. 5 yıl sonra görüşelim çalıştırdığın elemanların yetkinliğinin sana neler kazandırıp, neler kaybettirdiğini.

Ayrıca danışmanlıklar üzerinden konuşuluyor ama, şimdi büyük firmalarda çalışanlar da bir hesap etsin o zaman, patronların cebine ne kadar giriyor, kendi ceplerine ne kadar giriyor.

Burdan sonra yazacaklarım şahsınıza değil genel olarak yazacağım.

Kendimizi bu kadar önemsemeyelim, diplomamıza bu kadar güvenmeyelim. Senin kabul etmediğin paralara başlayıp, senden daha önce çok daha iyi yerlere gelebilecek insanlar var.

Benim eklemek istediğim bir şey var. Hepimiz sağlam durursak, az maaşları kabul etmezsek piyasa düzelir gibi bir serzeniş var. Doğru değil. Bu işler arz talep meselesidir. Bir ürün piyasada ne kadar varsa, fiyatı o kadar düşer. Ama kaliteli olan ürünün fiyatı da ona göre olur, bir adam 10 TL'ye de t-shirt alır ancak 1000 Tl'ye t-shirt alır. Bu adam aptal mı 10 Tl'ye alabielceği t-shirte 100 katı kadar para veriyor? Ama o t-shirtten beklentisi fazlaysa, o t-shirtün ona verebilecekleri (iyi hissetme, algı yaratma vb.) beklentisini karşılıyorsa verir. Yoksa sıradan bir t-shirte kimse o kadar para vermez. Demeye çalıştığım bir ülkede ne kadar çok çevre mühendisi varsa, fiyatı o kadar düşer, mesleğin ne olduğunun bu durumla alakası yok. Dolayısıyla kendini yetiştirmezsen, ona buna burun kıvırıp sızlanırsan senin yerini dolduracak bir sürü mühendis bulunur. Ama yetkinsen işte o zaman pazarlık gücün olur, bana şirketten pay ver bile dersin yeri geldiğinde, orası vermezse seni alacak bir firma da illa bulunur, seçme şansı sana geçer. Maalesef durum bu.

Dolayısıyla bence diplomamızı aşırı önemli görmeyi ve değerimizin bilinmediği konusunda şikayet etmeyi bırakalım. Bu işi nasıl yönetebiliriz ve nasıl kendi lehimize çevriririz ona bakalım. Çünkü üniversitede en çok bunu öğrendik: problem çözmeyi.

@Zoransavic
Çalıştığınız hangi iş olursa olsun firma kazanırsa bende kazanırım olarak düşünmezseniz işten sıkılırsınız, o 5 ben 1 kazanıyorum derseniz bu şekilde baktığınızda bu durum bir süre sonra sizi rahatsız edecektir. Sizde iş veren olsanız aynı şekilde ve şartlarda çalışan alırdınız emin olun. Bunu sizi kırmak için demiyorum. İşinizi severek veya bunları düşünmeden yaparsanız para kendiliğinden gelecektir emin olun

Size dönelim: 5 sene boyunca okuduğunuz okulda tam olarak neyin ustası oluyorsunuz? Okulda çevre görevlisi ne iş yapar öğretmiyorlar. Okulda size mühendislik disiplinini öğretirler. Bu disiplin ile işlerinizi çözme yoluna gider yanıla yakıla da çözersiniz. Yoksa 5 sene okuduğunuz okuldan aldığınız derslere paralel olarak çok iyi inşaat mühendisi, çok iyi zemin mekanik bilen, çok iyi hava kalitesi, gürültü akustik ölçümü yapıp modelleyen, muhteşem arıtma tasarlayan ve muhteşem çed yazan bireyler olmamız gerekirdi.
@Melih Coşar
müsaadenizle eklemek istiyorum üniversite bize nasıl mühendis olunabilir onun alt yapısını verebilir gerisi çalışarak tecrübe edinerek ve fark yaratarak oluyor. (MÜHENDİS YANİ)

Ya valla dayanamıyorum ya sen oku 4 yıl üniversitede sonra sana kalkıp yok arkadaş sen okulda genel eğitim aldın kendini geliştir öyle gel yeni mezunsun bu maaşa(asgari ücret ya da daha altı) çalışmak zorundasın desin birde bunu diyen meslektaşın olsun.
Zaten bakıyorum foruma bunu yazanlar (yeni mezun işi öğrensin danışmanlık firmasında ücretsiz gönüllü staj yapsın az para alsın felan filan) aynı tipler danışmanlık yapan arkadaşlar. Yani cevap verdiğimiz zamanda mantık aynı, hakaretler ben çok firmaya bakıyorum big mühendisim lafları felan filan...
Valla arkadaşlar biz bir şekilde mühendis olduk. üç aşağı beş yukarı neye nasıl başlayacağımızı biliyoruz. Tamam okulda her dalda yüzeysel bir eğitim alıyoruz. Ama sonuçta eğitimli bir bireyiz. İyisi kötüsü var(iyi mühendis kötü mühendis) orası ayrı ama her yeni mezun az para alır demek apaçık eğitimli nesli azaltarak yok etmek üzere geliştirilmiş bir politikadır. Bu arkadaşlarda bilerek ya da bilmeyerek oraya hizmet ediyor.
Yani ben daha fazla konuşmak istemiyorum ama yönetmelikte bile mühendis olarak tanımlanmamış bir mesleği yapandan mühendisi anlamasını beklememek lazım her ne kadar mühendis diploması olsa da ortama adapte olmuşlar çünkü. Ya kapasite raporunu almayı bilmesenizde öğrenebilirsiniz yarım saatlik iş zaten yaz google sitede çıkıyor bu işi yapmak için diplomaya ne gerek var ya da ben kapasite raporu alıyorum iyi mühendisim demek ne alaka yani.
Daha öncede belirttim bizim mesleği bitiren danışmanlık sektörüdür ya bitmelidir bu iş ya da bizlerin kontrolüne geçmelidir ki hakettiğimiz itibarı geri kazanalım. Zaten danışmanlık için gittiğimiz firmaların kaçında hakettiğimiz itibarı görüyoruz. Lüks yaşamı savunmuyoruz sadece eğitim ve kişisel gelişim için harcayabileceğimiz parayı kendimiz kazanalım diyoruz. Nitekim mühendis olmak yetmiyor kendimizi geliştirmeliyiz.
Doktora kimse diyemez sen yeni mezunsun amelyat işini bilmiyon 1000tl ye ben sana amelyat etmeği öğretcem gel yanıma diye. Çünkü doktorun meslektaşı buna müsaade etmiyor. Ama bizimkilerin maşallahı var.
banada asgari ücret teklif ettiler gittim kasiyerlik yaptım kabul etmedim. Ben üzerime düşeni yaptım madem asgari ücret alacam dedim neden diplomamı kullanayım ki. Böyle yaparak başladım ben bu işe. Gitsinler bulsunlar bakalım o paraya mühendis çalışan çalışsın ben çalışmıyorum desek bu işi bitiririz.
Doktorlar böyle bitirdi hatta devlet bir dönem yurt dışından doktor getirtti ama doktorlar kendini bozmadı helal olsun sadece bu yüzden bile saygı duyuyorum kendilerine.
Ayrıcada belirtmek istiyorum hiç bir işveren ve amir düşük ücretle çalıştırdığı mühendisten yaratıcık acayip bir şey beklemesin. Neden bunu söyledim son zamanlarda bu argümanı çok duyuyorum;
+adamı mühendis olarak işe aldık hiç bir şey yapmıyor
-ee kaç para verdin
+deneme süreci asgari ücret ya da o civarda bişeyler
yani ayıp o parayı alan mühendis kendisine iş bakıyor sana çalışmıyor ki ya da senin patronuna (çok nadirdir az alıp verimli olan insan)

Mesut kardeşim aynen durum bu, her kelimene katılıyorum. Doktorların kurduğu bir forumda acaba böyle şeyler konuşulurmuydu? Hiç sanmıyorum. Çünkü adamlar mücadelesini yapmış kendilerini devlete millete ispat etmiş. Güçlü ve özgüveni yüksek durumdalar. Yeni mezun doktor "beni bedava çalıştırın işi öğreniyim" demiyor tabi doğal olarak. Sonrada "tecrübeniz artsın sizede fazla para verirler" diye boş laf yapan meslektaşları da yok. Adamlar saygın. Olay bu. Sen mühendis olarak saygınlık kazanamamışsın. Kasiyerden daha az para kazanmaya mahkumsun.

@Zoransavic

Sana çok samimi söylüyorum o zaman asgari ücret yeni 1300 tl olmuştu iş başvurusu yaptığım danışmanlık firması ekonomiyi bahane ederek 1100 teklif etti 1100 tl çalıştırdığı mühendisler 3 kez iş bıraktı ben kasiyerlik yaparak 1780tl aldım
Şu anda o işi kabul etmeyerek daha çok kazanıyorum kabul etseydim bu kadar kazanamazdım bu kadarda kendimi geliştiremezdim. Çünkü kendi gelişimime harcayacak param olmayacaktı.
Ayrıca da Çevre Mühendisleri az bildiği için az kazanıyor deniliyor ya o doğru değil.
Az kazandığı için kötü mühendislik yapıyor. Olay bu abi ustaya az para verirsen makinanı ona göre tamir eder.
Arz talep diyorlar mesela alakası bile yok arz talep dengesini danışmanlık firmaları bozuyor. Nasıl yapıyorlar bunu yönetmelikte tanımlı işlerin dışına çıkıyorlar az paraya daha çok iş yapıyorlar biri çıkıyor rekabet için daha az paraya daha çok çok iş teklif ediyor sonra danışman firmaya gidiyor yüzüne bakmıyor kimse saygı duymuyor.

Bence burada konuşulanlar 2 ayrı durum olarak ele alınmalı.
Birincisi biz meslektaşlar olarak birlik olup belirli fiyatlar altında çalışmayı kabul etmemeliyiz konusu.
İkincisi ise eğer birlik olunamıyorsa asgari ücrete çalışmayı kabul eden diğer meslektaşlarımız arasından nasıl fark yaratıp sıyrılabileceğiz konusu.
Yapılan yorumları tek durum için değerlendirirsek yanlış çıkarımlarda bulunur ve birbirimizi anlamaktan uzaklaşırız.

Biz millet olarak memleketi kahvehane'de Çevre Mühendisliği'ni de burada kurtaracağız anlaşıldı

Sen 1780 TL'ye kasiyerlik yaptın da tecrübe kazanamadın canım kardeşim o ne olacak. Gidip Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerinde memurlarla muhabbetini geliştirmedin, kendi reklamını yapmadın, piyasada tanınır hale gelmedin. Senin kabul etmediğin danışmanlık işinde ben 1300 TL'ye başladım. Adım adım bugünlere geldim. Yok ya ben çalışmama bu paraya demedim. Doktorları örnek vermişsin de onlar zaten eğitim hayatlarının bir bölümünü stajyer olarak geçirip işi yerinde öğreniyorlar. Sonra kademe kademe unvan kazanıyorlar. Mezun olduğun gibi hadi bakalım ameliyata demiyorlar.

Kimse kimseden beklemesin düşük maaşa iş kabul etmemeyi. Dememek için de zor tuttum kendimi ama mağdur edebiyatıyla bir yere varamazsınız ve varamayacaksınız.

Arkadaşlar ben üstünlük taslamıyorum. Hakkımız olanı istiyorum. ÇMO fiyat tarifesinde yazan maaşı istiyorum yeni mezun olsamda tecrübeli olsamda benim hakkım olan bu. Üstelik tecrübeli olmama rağmen yinede başlangıç fiyatı olan Brüt 3750 TL net 3000 TL civarı buna razıyım. Kendimi üstün falan görmüyorum hava atmıyorum herşeyi bildiğimi falan iddia etmiyorum. ÇMO'da ne yazıyor, "Yeni mezun bişey bilmeyen çevre mühendislerine asgari ücret 1600 tl ödenir" diye bişey yazmıyor. Ben görmedim. ÇMO diyor ki; bu adam dersaneye tonla para ödemiş sınava girmiş bu bölümü kazanmış, zaman ve para harcayarak, zorlukların üstesinden gelerek ve bi şekilde 4 yılda veya daha uzun sürede bu okulu bitirmiş, bu adamın ana babası varını yoğunu harcamış evladı okusun diye. Öyleyse bu adam bişey bilmese bile, hatta aptal bile olsa bu adama 3750 TL brüt maaş ödenmesi zorunludur diyor. Sizin derdiniz ne? Burda anca birbirinizi aşağılamak ve üstünlük taslamak. Aranızda iyi maaş alanlar var kendini bulunmaz hint kumaşı sanıyor. Kardeşim o kadar iyiysen git NASA da çalış da görelim. Kaçınız var burda ki yurt dışında saygın bir üniversiteden teklif almış çağırılmış? Kaçınız Tübitak tarafından desteklendiniz? Kapasite raporunu zamanında çıkarttınız diye birde çalıştığınız yer kurumsal diye iyi maaş alıyorsunuz ondan sonra burda meslektaşlarınızı aşağılıyorsunuz. Odaya laf ediyoruz hemen karşımıza geçiyorsunuz. E hadi, bu sefer odayı ben övüyorum bak ne güzel bize maaş tarifesi belirlemiş. En azından bize değer verilmesi için yapmış bunu. Saygınlığımız olsun diye. Bende bunu istiyorum zaten fazlasını değil. Olayı hep kişisel başarı konusuna çekiyorsunuz. Mantıklı değilsiniz. Bizler sanatçı değiliz. Ben bir firmanın çevre iznini bir haftada çıkarttığım zaman bana kimse madalya takmıyor. Danışmanlıkta başarı diye bişey yoktur. Titizlik ve disiplin vardır. Öğrenirsin ve zamanında uygularsın. Adamın geçici faaliyet belgesini almak bir başarı değildir. O zaten şartları sağlamak ve parasını ödeyip o belgeyi almak zorunda. Senle bi ilgisi yok. Senin başaracağın esas şey çevre kirliliğini önlemek. Çevreyi temiz tuttum diye bana kimse para vermez, vermeyecek. Odamız uygulatamıyor ama bizim bi bedelimiz var, istediğimiz şey bu bedeli almak. Zaten işini yapmayı beceremiyorsan çeker gidersin o zaman. Yada kovulursun. Buna bi lafım yok herkes iş ahlakı kurallarına uymak zorunda tabiki. Zamanında işe gel, işini doğru yap. Hatasız yap. Bu zaten olmazsa olmaz. Yani sen önce bana 3000 tl yi ver, zaten ben bu işi yapamıyorsam beni gönderir başkasını alırsın.

Bu arada Tuğçe Hanım , ben pazarlamacılık okumadım mühendislik okudum. Pazarlama yapmak gibi bir zorunluluğum yok. Kendimi satmak gibi bir mecburiyetim yok. Az maaşları kabul etmezsek patron spor arabaya bineceğine orta sınıf arabaya biner bizimde karnımız doyar. Bu arada bilmiyorsanız gidin bakın ÇMO da aynı zamanda danışmanlık fiyat tarifesi de var. Patronlar çakallık yapacağına bu tarifeyi uygulasın zaten sorun düzelir. Tarifeler uygulanabildiği taktirde herkes kazanır, milyonluk tesis sahipleri yazın 1 gün eksik tatil yapar danışmanlık parasını öder, patronumda bana belirlenmiş maaşı verir, herkes mutlu olur. Kimse kendini pazarlamak takla atmak palyaçoluk yapmak zorunda kalmaz. Adam gibi herkes işini yapar hayatını yaşar.

@Tuğçe Özdemir ben mi mağdur edebiyatı yapıyorum hanım efendi ?
Ben diyorum ki sizin üzerinizden para kazanıyorlar buna müsade etmeyin
siz etcem diyorsanız edin ama buraya yazıp genç mühendislere bu paralara çalışmak zorundalarmış gibi bir algı oluşturtmayın

@Tuğçe Özdemir

Şu yaazdıklarınızda bir mühendislik alameti göremiyorum. kendinizi tanıtın il müdürlüğüne gidin sizinle aynı mesleğe sahip kişilerle ilişkini geliştir bu mu çevre mühendisliği danışmanlık firmalarının Çevre Mühendisliğini düşürdüğü durum işte bu, benim derdim de bu sen mühendissin ya sen işini yapacan reklamını değil reklam kendiliğinden gelir zaten.
Ayrıca doktorlarda stajer diyorsun stajer doktorun maaşı senin benim iki katı hatırlatayım bu para meselesi değil saygınlık meselesi memleketttede saygınlık genelde para ile ölçülüyor malesef

@Mesut Güngör

Kıyaslama yapmanın mantıksızlığı vurgulamak için soruyorum ama o zaman doktorun öss'de aldığı puan kaç senin öss'de aldığın puan kaç? Öss puanı kriter değil diyelim, peki o hayat kurtarıyor sen ne yapıyorsun? Doktorlara kafayı taktığın için söylüyorum bunu, yoksa farklı bir mesleği referans göstermek kadar mantıksız bir yaklaşım yok.

Çevre mühendisliği yapan kişiler arasında, tecrübe, mesleği icra ettiği sektör, şehir vb. gibi bir sürü parametre var. Bunları düşünerek bir kıyaslama yaparsan belki daha mühendisvari bir yaklaşım olur.

İkinci konu, meslektaşlarınla ve memurlarla muhabbetini arttırmak problem çözme hızını arttırır. Danışmanlık yapmadığın bu temel bilginin eksikliğinden belli. Danışmanlık işini mühendislik olarak görmüyorsanız da o zaman mühendis maaşı beklemeniz çelişkili olmuş oluyor. Bence bakış açısında bir çarpıklık var.

Maaş mevzusuna şikayet etmeyip karşıt görüş gösteren insanların ortak özelliği kesinlikle kimseye üstünlük sağlamak değil. Yüksek maaşlar almak imkansız değil, lütfen biraz çabalayıp bunu kendiniz yaratmaya çalışın, önce kendi yapabileceklerinize bakın demeye çalışıyoruz. Türkiye şartlarında sadece çevre mühendisleri için değil bir çok sektör için durum aynı. Yüksek maaş da göreceli bir kavram ama yaşamını insan olma şartları içerisinde sürdürebilecek kadar diyelim. Bu şartlar da kişiden kişiye değişir. Ama burada şikayet etmek, insanların az maaşları kabul etmeyip başka yerlerde, başka sektörlerde iş bulmasını beklemek, lafla peynir gemisini yürütmeye çalışmak oluyor. Ama maalesef gemi yürümüyor...

Mesleği: Çevre Mühendisi
Sektörü: Çevre Danışmanlığı
Yapmakla yükümlü olduğu iş: Çevre Görevlisi (Yönetmeliğe uygun şekilde)
Yapmakla yükümlü olmadığı iş: Satış ve Pazarlama, Muhasebe ve finans, Halkla İlişkiler
Gerekli Özellikler: Diploma ve ÇG Belgesi sahibi olmak, temel mühendislik bilgilerine sahip olmak, öğrenmeye ve kendini geliştirmeye açık olmak, ekip çalışmasına yatkınlık, aktif araç kullanmak, seyahat engeli olmamak, sigara içmeyen, esnek çalışma saatleri vs.
Gerekmeyen Özellikler: Prezentabl olmak, iyi derece yabancı dil, muhasebe ve finans bilgisi, satış ve pazarlama uzmanlığı, temel hukuk bilgisi, yüksek ikna kabiliyeti, ileri seviye yalancılık vs.
Ödenmesi gereken minimum maaş: Brüt 3750 TL
Varmı itirazı olan?

@Zoransavic

Var. İş etiği gereği yalancılık dışında Prezentabl olmak, iyi derece yabancı dil, muhasebe ve finans bilgisi, satış ve pazarlama uzmanlığı, temel hukuk bilgisi, yüksek ikna kabiliyeti, bütün bunlar her meslekte az ya da çok gerekli.

@Zoransavic

-"Prezantabl": Derli toplu, düzenli. Yani bunu olmak insani bir görev zaten
-İyi derecede yabancı dil: Müşterilerinizin arasında yabancı menşeili firmalar yoksa böyle düşünmeniz doğal.
-Muhasebe ve finans bilgisi: Bunu zaten yapabilecek yeterliliğe sahip kişi mühendis ya da danışman değil, muhasebeci niteliğindedir.
-Satış ve pazarlama uzmanlığı: Ömrünüzün tamamını danışmanlıkta geçirebileceğinize inanıyorsanız, yapmanıza tabi ki gerek yok. Ama 5 yıldan sonra maaş ve işin gelişmediğini görünce haliyle bu alanda bilgili olmanız gerekiyor.
-Temel hukuk bilgisi: Bu konudan bahsettiğinizi üniversitedeyken öğretiyorlar, hani şu 4-5 sene okuduğunuz var ya. İşte orada.
-Yüksek ikna kabiliyeti ve ileri seviye yalancılık: İkna kabiliyeti zorunluluğu hiçbir ilanda göremedim. Ayrıca yalancılık konusuna açıklık getirmenizi bekliyorum.

İtiraz konusuna gelirsek, evet var.

@Tuğçe Özdemir

Doktor: hastayı iyileştirir (hepimiz biliyoruz hasta olursun gidersin filan falan)
Çevre Mühendisi: Tanımı yazayım mı öğrenmek ister misin. Danışmanlık yaptığın için asıl mesleğini unutmuşsun. Neyse döğüş etmicem sizinle ama çevre mühendisi doktordan çok çok çok değerli çünkü insanı hasta etmemek için çalışır. Sağlık değeri biçilmeyen bir şey ve bu işi sen yapıyorsun aman sağlıklı olsun insanlar diye çevre mühendisi uğraşıyor didiniyor ama gel gör ki senin sağlığın üzerinde deneyler yapan senden daha değerli oluyor.
Sen insanların sağlığı bozulmasın diye uğraşıyorsun ama kazanamıyorsun, doktorda neyse işte anla sen onu
Farkında değiliz abi bir anlasak değerimizi var neler yaparız neler
anca birbirimizle dövüşelim burda
ben burda memleket kurtarmaya çalışmıyorum sadece farkındalık yaratmaya çalışıyorum.
Bence az çok araştıran danışmanlık sektörünün zararını öğrenmiştir. Mesela soruyorum sen neden il çevreye gidiyorsun senin iş tanımında bu yok danışmanlık yapmak var yol göstericeksin onlar gidecek. Ama tüm danışmanlık firmaları gittiği için sende gidiyon mecburen. (ekstrem durumlardan bahsetmıyorum arada gidersin) Hep neden danışman gidiyor bir kerede işveren(danışmanlık verdiğiniz firma) muhattap olsun il çevredekilerle işin ciddiyetini kavrasın bu sadece bir örnekti.

Ya bizde sıkıntı var ya da anlamak istemeyenlerde. Anlattığın şey karşısındakinin anladığı kadardır diyelim ve söze giriş yapalım:

Mühendis dediğimiz zaman tam olarak ne anlaşılıyor? Benim için sorun çözen anlamına gelir mühendis. Bu sorun çözmenin içinde sadece Yönetmeliğe uygun olarak davranıp işimi yapayım gideyim yok. Sorun çözmenin içinde iletişim var ( derdinizi anlatmak, karşınızdakinin derdini dinleyip ortak paydada çözüm.) iş takibi var, merak var, disiplin var. Var da var. Sonu sizin gidebileceğiniz yer kadar. Bunda yanlış bir şey görmüyorum.

Prezentabl kısmına takıldım. Sanıyorum ya ingilizce ya da fransızcadan gelme bir kelime anlamı da "uygun, düzgün,yerinde" oluyor. Şimdi en basitinden bir davete giderken, önemli bir yere görüşmeye giderken, bir sunum yaparken aslında giydiğini kıyafetler ile "Prezentabl" oluyorsunuz. Bunda da yanlış bir şey görmüyorum.

İyi derecede yabancı dil zaten iletişime doğrudan giriyor. Bir lisan, bir insan, iki lisan iki insan diye boşuna demiyorlar.

Temel düzeyde hukuk bilgisi en başta sizin işçi haklarınıza (sözleşmeler, ssk vb.) , muhasebe, finans bilginiz en basitinden ev geçindirmenize, parayı düzgün kullandırmaya yarar. Bunda ne yanlış var?

İleri derecede yalancılık diye bir şey düzgün iş yapan adamın kitabında. Kişi kendinden bilir işi demişler. Siz bu işi yapanları böyle görüyorsanız en basit haliyle bakış açınızı, en kötü haliyle kendinizi değiştirin derim. Gittiğiniz yol, yol değil çünkü.

Sanıyorum ki sizin mühendislikten anladığınız 1950'lerde falan kaldı. Tanım bu çünkü. İşi yaparım ilgilendirmez kafası çok başka çünkü. O yıllarda yaşıyor olsaydık zaten böyle bir tartışma yapmazdık bile. Ancak günümüzde her şey çok farklı, müşteriler farklı, teknolojiler farklı, tanımlar farklı, zaman algılarımız farklı. Bu iş böyle arkadaşlar beğenseniz de beğenmeseniz de böyle. İleride bazı şeyler daha zor olabilir daha kolay da olabilir.

En önemlisi kişinin kendisini aşmasıdır arkadaşlar. Olumsuz tavırları bırakın. At gözlüğünüzü çıkartın artık.

@Mesut Güngör

Ben şuan danışmanlık yapmıyorum. Danışmanlıkta edindiğim tecrübe sayesinde, kurumsal bir firmada mühendisliğimi icra ediyorum

@Tuğçe Özdemir

O zaman danışmanlıkta yeni başlayan arkadaşlara hangi tecrüben ile oradaki konumunu kazandığını anlatmalısın
Danışmanlık yaparken aldıkları ücretlere müdahale etme çünkü bunu yaparsan şöyle bir algı oluşuyor küçük ücretlerle çalışalım ileride Tuğçe hanım gibi gemporta gireriz. Bu doğru değil. Bunu başaran kaç tane mühendis var ? Kaç tanesi daha iyilerini hakettiği halde başaramıyor. Tablo ortada bunu anlatmaya çalışıyoruz. Sizin kendinizi kurtarmanız yeni mezunların önünü kapatacağınız anlamına gelmiyor. Bırakın insanları danışmanlığa yönlendirme muhabbetini ya.
Ayrıcada bu konumda biri olarak mesleğini küçümsemende hiç hoş değil doktor kadar değerlisiniz

@Mesut Güngör

Ben danışmanlığı herkese gönül rahatlığıyla öneriyorum. Çünkü bu işin mutfağı orası. Ömrünüz boyunca göremeyeceğiniz kadar farklı firmaya girme ve çok farklı sorunla uğraşma şansınız oluyor. Dolayısıyla okulda öğrendiğinize yeni yeni problem çözme becerileri ekliyorsunuz. Farklı farklı sektörlere girme şansı bulup hangisinin size yakın hangisinin uzak kaldığını farkediyorsunuz ve mesleki tatmin yaşayabiliyorsunuz.

Danışmanlıktayken maaşım performansım sayesinde yükselen bir grafik izledi. Ama aynı firmalarda çalışan ve yükselmeyen arkadaşlarım da oldu. Hepsi Çevre Mühendisiydi. Belki benden daha hızlı yükselen arkadaşlarım da olmuştur. Buradan da aynı noktaya geliyoruz, meslek değil kişi kendi farkını yaratır. Bunu kendim için söylemiyorum benim de daha geliştirmem gereken bir çok konu var. Geliştikçe değerim artacak ve otomatik olarak maaşım da.

Anlatmak istediğim anlaşılmıyor ama diğer okuyanlar için belki bir işe yarar diye yine de anlatıyorum...