@Ahmet Yüksel o zaman sorun sadece yönetenlerde değil demek ki. İşte burada Hz. Muhammed (S.A.V.) hadis-i şerifi devreye giriyor ki, mükemmel bir hadistir;
"Kemâ tekûnû yuvella aleyküm" yani "Nasılsanız, öyle idare olunursunuz." bir başka deyişle insanlar nasıl olursa, başındakiler de öyle olurlar. Kur'ân'da ayet de var bununla ilgili. Ra'd Sûresi'nin 11. ayetinde "Bir kavim kendini bozmadıkça Allah onları bozmaz." diyor. O halde insanların bir şeyleri düzeltmek için önce kendinden başlaması gerekiyor. İnsanlar kendini düzeltsin de, baştakiler de nasıl olsa gider.
Şimdi gelelim nükleer meselesine.
@ritimsiz aşağıda konuya geçiyorum.
@ritimsiz
1 saat kahvaltı molası.
Evet kahvaltı bitti şimdi cevaplayayım. Öncesinde bir gönderme yapacağım içimden geldi. Sizle alakası yok. Sinir kat sayımı boşaltmak için bunu yapmak zorundayım. Spoiler yaparak el altından söylemiş gibi yapacağım ki, çok da sıkıntı olmasın.
Evet çok şükür %101 olup bardaktan taşarcasına artan sinir kat sayım şimdi %2'lere düştü ve rahatladım.
Şimdi başlıyorum beyler ve bayanlar (bu bayan kelimesini de hiç sevmem).
Öncelikle farkındaysanız bana yine aynı gazetelerden kaynak verdiniz ve sonunu wikipedia ansiklopedisine bağladınız. Açıkçası maalesef ama maalesef ki, yine tatmin edici değil. Kendinizce öyle olabilir ama benim için pek değil. Yine de anlaşılır ve gerekli cevap olduğunu sayarak cevap vereceğim.
Şimdi buradaki yazıları okudum ve sizin de eklediğiniz üzere diyor ki, "Rosatom Genel Müdürü Sergey Kiriyenko da bu törene katıldı." diyor. (Bu arada bu rus isimleri de acayip ha. Bu isimleri çok arıyorlar mı merak ediyorum eheheh.) Neyse. Rosatom genel müdürü Sergey burada sadece katılmış. Herhangi bir iş birliği yok. Sadece törene katılmış ki, bu da çok normaldir. Ben yazılım dünyasındayım mesela. Yeri geliyor ben de gidip ortaklığımın ve yahut çalışmadığım bir kurumun bir açılışına da katılabilirim. Sonuçta mesleğim, aynı iş üzerinde çalıştığım ve hepimizin deyimi ile meslektaşlarım olan insanlar. Geçmişte hata da yapsam ve tarihe öyle de karışsam ve bilinsem, yine de gidebilirim olabilir yani. Lâkin henüz sonraki kaynağa gelmedim. Oraya gelince yanılıp yanılmadığımı anlayacağım elbette. Bu dediğimi kenara not alalım.
Şimdi, Sergey Kiriyanko'nun mesleği icabı törene katıldığını ve başka bir şeyle alakası olmadığını düşünerekten yazmıştım. Buraya kadar söylediklerim ve her şey normaldi. Asıl şimdi başlıyoruz.
Bundan iki gün önce hatta dün de yurtdışında yaşayan akrabalarım ve arkadaşlarıma bu konuyu açacaktım lâkin fırsatım olmadı. Ama unutmuş değilim. Onlardan bizzat alacağım bilgiler olacak ama buraya yazar mıyım bilmiyorum çünkü nükleer santrali tartışmaktan sıkıldım artık. Empati yapayım diyorum yine olmuyor. Birisi rant işi var diyor, diğeri çıkar meselesi diyor, öbürü hepimiz öleceğiz falan diyor böyle, "ben - sen - o" şeklinde tartışmalar uzayıp gidiyor.
Sergey Kiriyanko'nun ve firmasının bu törene katılması, iş birliği yaptıkları anlamına gelmiyor. Şimdi Milliyet gazetesinde yazan haberi okudum. Okudum derken tekrar analiz ettim ve çıkan sonuçta yine bir çelişki tespit ettim. Mesela sizin söylemlerinizde "Rusya bundan hiç sorumlu olmayacak sorumluluk almayacaklar" falan şeklinde şeyler vardı. Ama verdiğiniz şu
ta da şöyle diyor;
"Rus Rosatom inşa edeceği santralin yüzde 51’inin sahibi olacak ve santralin sökümü ile atık yönetiminden sorumlu tutulacak. Santralde kullanılacak yakıt Rusya’dan getirilecek, atıklar da Rusya’ya geri gidecek. Radyoaktif atıkların işlenmesi ve sahada geçici süre ile depolanması proje şirketi tarafından gerçekleştirilecek. Radyoaktif maddelerin taşınması Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile TAEK’in güvenlik denetimi altında gerçekleştirileceği vurgulandı."
Aslına bakarsanız bu haber de bana baştan sona falsolu geldi. Yahu bir de Milliyet Gazetesi (haberi paylaşan webmaster-yazılımcı her kimse) Türkçe dilini düzgün kullanmalı. Algı ve olgu kavramı "vurgulandı" diye bitirilmez. İşte bu yanlış anlaşılmaya sebep olur. Bir şeyi mutlak olacak gibi söyleyip sonunu vurgulandı diye söylemek, habercilik anlayışı değildir. Bizim üniversitelerimiz gerçekten başarısız. Bu konuda hükümeti baştan sona tenkid ettiğimi burada beyan ediyorum. Ha, üniversiteler işini düzgün yapıp, bazı insanlar böyle yapıyorsa, orası başka tabii ki. O zaman lafım olmaz elbette ama böyle habercilik anlayışı da olmaz. İş bu mevzuyu, matematikteki mantık hatasıyla bağlayacağım. Her neyse.
Şimdi Rosatom için wikipedia'ya bakalım. Bu arada wikipedia aslında güvenilir bir kaynak değil. Bakın hepiniz için söylüyorum bunu. Örneği çok basit. Mesela birçok aktörü hep Amerikalı gösteriyorlar. Çin'de doğmuş ve oralı olan bir aktör onlara göre Amerikalı. Böyle bütün yetenekli insanları Amerikan göstererek akılları sıra "bakın hepsinin kralı bizde" imajı veriyorlar. Yaptıkları yahudi propagandasını saymıyorum bile. Ama arada kaynayan doğru bilgiler de var mıdır? Elbette vardır istisnalara lafımız yok. Mesela Çinli Bruce Lee için "safkan amerikalı" yazıyordu bir zamanlar. Ama bunun saçmalık olduğunu anlayınca ve komik duruma düştüklerini fark edince, zahmet edip düzeltmişler. Sağolsunlar. Şöyle demli bir çayı hak etti Amerikalılar. İşte bunlar hep Amerika'nın oyunu. İkinci Dünya Savaşı'na bile Pearl Harbor'u bahane edip de girdiler. Ah bu Amerikalılar.
Wikipedia'daki
ta şöyle bir şey geçiyor;
"Akkuyu sahası imzalanan ikili devletlerarası anlaşma sonucunda Rus kamu şirketi Atomstroyexport (ROSATOM'a bağlı Atomenergoprom'un alt şirketi) bedelsiz olarak teslim edilmiştir. Rus kamu şirketi buraya kendi bulacağı finansal kaynaklarla nükleer santral inşa edecek ve ürettiği elektriği 15 senelik alım garantisi ile Türk tarafına satacaktır."
Evet, güzel. Aslında bu bilgi için de kaynak gerekiyor (kaynak dediğim belge) ama önemsemiyorum. Şimdi burada diyor ki, Rosatam'a bağlı bir firma diyor. Yani Atomstroyexport, Atomenergoprom'un alt firmasıymış ve Rosatom'a bağlıymış. Yani aralarında bir bağ geçse de, sonuç olarak ayrı oldukları anlamına gelir. Şimdi burada durduruyorum bu konuyu tekrar geleceğim. Yazıda diyor ki, Rus kamu firması bunu yapacak, Türkiye tarafına satacaktır. Bakın satacak diyor burada dikkat edin. Yani resmen ticaret yapılacağı söyleniyor. Bu durumda gazetede de şu yazıyor;
"Akkuyu santrali ile 2023’te Türkiye’nin elektrik ihtiyacının yüzde 5’ini karşılamayı planlayan enerji yönetimi, santralleri artırarak enerjide dışa bağımlılığı azaltmayı amaçlıyor."
Burada hata var. Bir tarafta ticaret söz konusuyken, diğer tarafta dışa bağımlılığı azaltmayı amaçlıyor diyor. Her ikisi de tuhaf ve kafa karıştırıcı. Şimdi bunu okuyan 68 kuşaktan misali devrimci solcu birisi "rant işi var abi hep para dönüyor amaçları servetine servet katmak" der. İki gün sonra da der ki, "abi bu gazeteler taraflı hepsi yalan haber yapıyor" der. Kemalist biri de "bana bak lan yobaz! bu nükleer yapılmayacak! Atatürk olmasaydı sen yine olurdun amma, baban kimdi bilemezdin şerrrrrefsizzz!" şeklinde şeyler söyler. Ak parti seçmeni de "abi yapsın adamlar vardır bir bildikleri boşver ben destekliyorum" falan der. Acayip bir dünyada yaşıyoruz. Hep diyorum tası tarağı toplayıp Mars'a yerleşelim. Dünya iyice boka sardı diyorum ama kimse dinlemiyor beni. Mars'ta 1+1 ev bile yeter bize oysa. Eheheheh.
Bu arada bakın herkes için söylüyorum şunu asla unutmayın. Bağımlı olmak ayrı, bağlı olmak çok ayrıdır. Bir hatuna aşık olursun bağımlı olursun. Bir kahve içersin bağımlısı olursun. Bir sigara içersin bağımlısı olursun ama bağlı olmazsın. Zaten "bağlı" olduğun gün o sigarayı falan bırakırsın. Ama hatunu bırakamadığını anlarsan, o zaman bağımlı olmuş olursun. İşte olay budur. Bu kavramları nükleer santrallere bağlamayı doğru bulmuyorum. Ya onlar kim ki de bağımlıları olalım? Bu internet siteleri bu hatayı çok yapıyor. Söylemiştim ama size hep ABD'nin oyunu bunlar.
Az önce şu Rosatom mıdır Rosatam mıdır (abi bu nasıl bir isim ya?) her neyse artık o konuyu durdurmuştum tekrar geleyim. Her şeyi bir kenara bırakarak, gerçekten de bu firmayla anlaşma yapıldı ve bu firma yapıyor diyelim. Hani böyle olmasa da bu firma yapacak diyelim. Ne çıkar? Ne olur? Geçmişte hata yaptılar diye iş birliği yapılamaz mı? Bakın size bir örnek vereceğim. CMNet'in sunucu çökmüştü bir keresinde eski üyeler bilir ve bunun sorumlusu bendim. Yedek almadığım için site neredeyse 1 aya yakın kapalı kalmıştı. Hem insanlar mağdur olmuştu, hem site sahibi bir ton para kaybetmişti, hem de insanlara rezil olmuştuk. İşimizi çok iyi yapıyoruz diye bilen insanlara karşı acayip mahçup olmuştuk. Şimdi ben bu hatayı yaptım diye hiçbir yerde çalışamayacak mıyım? İşe giremeyecek miyim? İş birliği yapamayacak mıyım? Burada artık görev alamayacak mıyım? Yani üzgünüm ama iş bu noktaya geliyor bakış açınızla. Bakın o firmayı yapacak diye varsayıyorum dikkat ederseniz. Yani böyle bir hata yapılması, bir daha tekrarı olur anlamı mı taşır? İnsan zaten hata fıtratı üzerine de doğar ki, bu ilk Hz. Adem (a.s.)'dan başlar. Bu sebeple hiçkimse mükemmel değildir. Her insan hata yapabilir bilhassa iş konusunda.
Şimdi, Milliyet gazetesinin haberine göre şöyle bir şey yazılmış. Biliyorum okumaktan sıkıldınız ama sabredin toparlayacağım az kaldı. Haberden alıntı yapıyorum;
"Cengiz İnşaat’ın deniz yapıları ihalesini 394 milyon dolarla kazandığı açıklandı. Nükleer santral için toplam 20 milyar doların üzerinde yatırımın gerçekleşmesi, santralin inşaatında yaklaşık 8 milyar dolarlık iş hacminin Türk şirketlerince yüklenmesi bekleniyor. Santralin ilk ünitesinin devreye alınması için öngörülen ilk tarih de 2019’du. Daha sonra 2020 olarak revize edilen tarihin iki yıl daha sarkabileceği ifade ediliyor.
Santralin temeli de öngörülerin aksine 2015’ten 2016 sonuna sarktı. 4.800 MW kurulu güce sahip olacak santralin işletme süresi 60 yıl olarak öngörülüyor. Santralin soğutma suyu denizden alınıp, nükleer santrali soğutacak ve yine aynı şekilde denize akıtılacak. Akkuyu sahasında kurulacak yapı iki katmandan oluşacak. Dışta 1 metre kalınlığında özel bir betondan yapılmış muhafaza duvarı olacak, içinde de özel bir muhafaza kubbesi yer alacak. 3 (+) jenerasyonunda yeni bir teknolojiyle yapılacak olan Akkuyu Nükleer Santrali, 9 şiddetinde depreme dayanıklı olacak."
Açıkçası bu habere baktıktan sonra iki şey var aklıma gelen ve neticeye kavuşturulacak olan. Birincisi Cengiz İnşaat mevzusu, diğeri de fay hattı konusu. Hem iyi hem kötü. Sizlerin de karşısında "Bu milletin .... yacağız" diyen adamın kayıtlarını diyelim ki doğrudur diye yazmıştım. Eğer o kayıt doğruysa, o zaman ilk mesajınızdaki "bu milletin ... yacağız" maddesi doğru kapıya çıkar ama önceki mesajlarımı da unutmayın. Çünkü bu ses kayıtlarını yapanların kullandığı teknolojiyi söylemiştim. Yine de sizin için "diyelim ki doğru" demiştim. Diğer konu, fay hattı demiştik. Eğer madem verdiğiniz kaynaklara inanıyorsunuz ve paylaşmakta bir beis görmüyorsunuz, o zaman fay hattı sorunsalı ortadan kalkmış oluyor bir nebze de olsa. Çünkü yapıma bakacak olursak epey sağlam şartlarda inşaa edilecek. Bakın sizin kaynaklarınıza göre tarafsız yazıyorum. 9 şiddetinde bir depreme dayanıklı olması iyiyi işaret ama bu bilgi wikipedia'da geçmiyor maalesef. Alın size bir hata daha. Bu arada YouTube'a o videoyu paylaşanın ismi "turkislammedya" isimli bir kullanıcı. Selefi mi bunlar acaba yav? Ehehehe.
Şuna dayanarak diyorum selefi konusunu. Selefiler Ak Parti'yi de ona bağlı olanları da kabul etmezler. Çünkü hükümet başta olmasına rağmen içkiyi, kumarı, zinayı, faizi serbest bıraktığı için oy vermezler ve "tağut" (
) damgası yapıştırırlar. Nedense aklıma bu geldi eheheh. Neyse.
Evet bitiriyorum.
@ritimsiz
Buradaki yabancı kaynağı biraz benzer bir şekilde Milliyet gazetesi de paylaşmış. Daha doğrusu belli ölçüde almış, kesmiş, kırpmış, çevirmiş, biraz da harmanlayıp paylaşmışlar ingilizcesi olanlar anlar bunu fakat çok üzerinde durulacak bir konu değil geçiyorum bu yüzden ama şu paragraf ilgimi çekti çevirisini de yapıp paylaşıyorum;
CEO of AKKUYU NUCLEAR JSC Fuad Akhundov said: "Moving to this new building is a strictly practical measure. The project is gaining momentum, the amount of activities certainly increases and the Company grows. It is very important that in the process of move, the company's work never stopped. Our doors are always open for business cooperation. We look forward to seeing everyone who is ready for a constructive dialogue."
Akkuyu Nükleer CEO'su Fuad Akhundov dedi ki: "Yeni yapılanmaya doğru hareket etmek gerçekten çok pratik bir önlem oldu bizim için. İş bu proje büyük bir ivme kazandığı gibi, tüm faaliyetlerin kazancı artacak ve firma büyüyecektir. Bu süreçte firmaların çalışma potansiyelleri çok önemlidir ve asla durmamalıdır. Kapılarımız her türlü iş birliği için her daim açıktır. Her kim yapıcı eleştiri ve diyalog kurmaya sağlarsa, bunu görmek için adeta sabırsızlanıyoruz."
Eh işte herkes tarafını ne güzel belli ediyor. Putin de Obama da veya bir başkası da yıllardır bu sebeple iktidarda. Eheheh.
Yalnız, gazetelerin abartması hangisinin doğru olup olmaması sorunsalını da ortaya çıkartabiliyor. Gazetelerin yaptığı bu hatalar ne olacak böyle bilmiyorum. 16 sayısını 2'ye bölersek elimize geçen sayı 8'dir. Buraya kadar bir mantık hatası yok. Fakat, önce 16'yı 2'ye bölerek elde ettiğimiz sayıya 2 ekleyelim, ardından 16'ya 2 ekleyelim. Hem 16'ya, hem de 8'e aynı miktarda sayı eklememize rağmen (2, yazıyla iki), 18'i 2'ye böldüğümüzde çıkan sonuç 9 olmakta. İşte bu gazetelerin olayı da böyle bir şey herhalde.
Şükür bitti. Çay alayım ben ya acayip kasvetli bir hava dışarıda.
Dipnot: imla hataları (olduysa) üzgünüm. Denk gelirsem düzeltir, eklerim not diye.
Bilginize.
Saygılarımla,