MErhaba ,Pagev tarafından şöyle bir mail aldım.Bilginize.
GEKAP Uygulaması 1 Yıl Ertelenip, Netleştirilmeli
Lastik, akümülatör, pil, madeni yağ, bitkisel yağ, ilaç, elektrikli ve elektronik eşyalar ile içecek ambalajı dâhil tüm (plastik, kağıt, cam, metal, kompozit, ahşap) ambalajlı ürün piyasaya sürenler
30.03.2020 tarihinden itibaren
Geri Kazanım Katılım Payı (GEKAP) ödemek durumunda olacaklar.
Geri Kazanım Katılım Payı (GEKAP) uygulaması, 01 Ocak 2020 itibariyle uygulamaya başladı. GEKAP uygulamasının kapsamı, firmalara getirdiği yükümlülükler ve beyanname sürecinin nasıl işleyeceği konusunda kafalardaki soru işaretlerini gidermeye yönelik önemli bir etkinlik düzenlendi. İstanbul Ticaret Odası ve PAGEV işbirliği ile düzenlenen “GEKAP Bilgilendirme Semineri”, konu ile ilgili bilgi almak isteyen firma temsilcilerinin yoğun katılımıyla gerçekleştirildi.
Gelir İdaresi Başkanlığı geçtiğimiz günlerde bir açıklama yaparak elektronik ortamda gönderilmesi gereken Geri Kazanım Katılım Payı Beyannamelerinin verilme süresinin 30 Mart 2020 Pazartesi gününe kadar uzatıldığını duyurmuştu.
Geri dönüştürülmüş ürünlerden bedel alınmamalı
PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu yaptığı açılış konuşmasında, firmalara 30 Mart 2020 tarihine kadar süre verilen GEKAP Beyannameleri ile ilgili firmalardan pek çok soru aldıklarını, İstanbul Ticaret Odası’nın ev sahipliğinde gerçekleştirdikleri seminerin bu anlamda çok faydalı olduğunu belirtti. Konuşmasında GEKAP uygulamasını da değerlendiren
Eroğlu, şunları söyledi: “Geçtiğimiz yıl plastik poşet ile başlayan, 01 Ocak 2020 itibariyle kapsamı genişleyen Geri Kazanım Katılım Payı (GEKAP) uygulaması pek çok sektörü yakından ilgilendiriyor. Ana amaç çevreyi kirletme potansiyeli olan ürünlerden geri kazanımı desteklemek için katkı payı almak. Kirleten bedelini ödesin yaklaşımıdır. Buna hayır diyecek kimse yoktur. Ancak b urada sorulması gereken çevreyi kirletenlerin kimler olduğudur. Üretenler, piyasaya sürenler, ithalatçılar mı; bu ürünleri tüketen ve sorumsuzca doğaya bırakanlar mı yoksa geri dönüşüm altyapısını kurmayanlar mı? Şu an dünyanın gündeminde en önemli konulardan biri döngüsel ekonomi ve bunun önemli bir parçasını oluşturan geri dönüşümdür. Mevzuat gereği yüzde 100 geri dönüştürülmüş hammaddeden yapılan bir ürüne bile GEKAP bedeli ödemek gerekiyor. Geri dönüşümü desteklemek istiyorsak GEKAP Mevzuatının bununla ilgili bölümünün tekrar değerlendirilmesini arzu ediyoruz. Geri dönüşümü destekleyen bir format mevzuatın içine daha net bir şekilde konulmalı. Geri dönüştürülmüş ürün içeren mamüller le ilgili bir geliştirme yapılmasının çok önemli olduğunun altını çizmek istiyorum.”
GEKAP ve depozito uygulaması eş zamanlı başlamalıydı
GEKAP ve depozito uygulamasının eş zamanlı hayata geçmesi gerektiğine de işaret eden
Yavuz Eroğlu, “Bu Mevzuatın en faydalı önemli noktalarından biri depozitodur. Depozito sistemi ise önümüzdeki sene uygulamaya koyulacak. Halihazırda depozito sistemine geçebilecek firmalar olmasına rağmen önümüzdeki seneyi beklemeleri gerekeceğinden bu sene Geri Kazanım Katılım Payını ödemek zorunda kalacaklar. GEKAP ve depozito uygulamasının aynı anda başlaması daha iyi olurdu. Böylece amacına uygunluk konusunda artı bir değer getireceğini düşünüyorum” dedi.
İçecek ambalajları hacme göre değil, ağrılığına göre GEKAP ödemelidir.
İşin mantığı ağır şişenin daha çok, hafif şişenin daha az GEKAP ödemesi olmasıyken, bunun yerine mevzuatta hacme göre ücretlendirme yapılmıştır. Yani daha hafif bir şişe bile olsa hacmi büyükse, küçük hacimliden daha fazla GEKAP bedeli ödemek zorunda kalacaktır. Bu da çevreye korumak için daha hafif ambalaj üretmeye çalışan firmaların çabasını destekleyen bir yöntem değildir.
GEKAP Uygulaması 1 yıl Ertelenip, Netleştirilmeli
PAGEV Başkanı Eroğlu, tüketici ve üreticilerden bedel almak yerine, tüketiciye para vererek geri dönüşümü teşvik etmenin daha iyi sonuçlar vereceği görüşünü yinelediği konuşmasına şu sözlerle son verdi: “GEKAP’la ilgili muhakkak gözden geçirilmesi gereken konu ürün tanımlarıdır. Hangi ürünler için GEKAP bedeli ödeneceği net değildir. Ürün tanımı net olmayan, zor olan bir konuda firmalar bir takım riskler de alacak. Ve en önemlisi yine ekstra bir bürokrasi firmaları gerçekten yormakta, yan personel, danışman vs. gibi yeni riskler ve maliyetler ortaya çıkarmakta; ceza riskini arttırmaktadır. Firmalarımız hata yaparlarsa 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezası da olan yeni bir risk ile karşı karşıya. En &ou ml;nemli konulardan biri de mevzuatın üreticiye getirdiği maliyetlerdir. Özellikle madeni yağlar ve su gibi belirli ürün gruplarında GEKAP bedeli ürün fiyatını %10’a kadar arttırma riski taşımaktadır. Ürün fiyat ve tiplerine göre bu bedellerin yeniden değerlendirilmesinde fayda görüyoruz. Günün sonunda bedeli tüketici ödeyecek ve bu enflasyona yansıyacaktır.
Bu şekliyle çevreyi kirletenler değil daha çok dar gelirli vatandaş etkileniyor. Gerçekten kirletene ödetmek ve eğitmek esas olmalıdır.
Bu bedel genel bütçeye değil, çevreyi koruyacak faaliyetlere gitmelidir.
Ayrıca çevrenin korunması için ödenen bu kadar bedelin nereye gideceği de önemli bir konu. Biz istiyoruz ki geri dönüşüm altyapısının güçlendirilmesine gitsin. Firmaların yaptığı fedakarlığın neticesinde toplanacak bu bedeller genel hazine bütçesi yerine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ülkemizde geri dönüşüm altyapısının daha iyi olması noktasında harcansın. Eminim üreticilerin de tüketicilerin de isteği bu yöndedir.
Burada Bakanlığımızdan beklentimiz bu uygulamanın 1 yıl ertelenmesi ve karmaşık uygulamanın netleştirilmesidir.
Katılımın ve ilginin yüksek olduğu gözlenen seminer, firmalardan gelen soruların; Bakanlıktan katılan 5 bürokrata ve özel sektör danışmanlık firmasına yöneltildiği Soru-Cevap bölümü ile sona erdi.
Aşağıdaki linkten detaylara ulaşabilirsiniz.