• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

10 Yıl Sonra Çevre Mühendisliği

baldik

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 Ekim 2019
Firma
erciyes universitesi
10 yıl sonrası için çevre mühendislerinin çalışacağı muhtemel sektörler nedir?
 
Tabi ki bizler çalışmalıyız o firmalarda ya da o firmaları bizler kurmalıyız. Eğer mantığımızı değiştirmezsek iş oraya doğru gidecek. Gelecekte Türkiye'de ki çevre mühendisliği algısı yönetmelik bazında kalırsa ve üniversitelerde günün şartlarına göre mühendis yetiştiremezsek, bölümlerin büyük bir çoğunluğu hem kapanır, hem de eğitim seviyesi aşağıda kaldığı için bizim normlarımız o tesisleri çalıştırmaya müsait olmaz sıkıntı oradan kaynaklanıyor. Benim için iki ihtimal var 10 yıl sonrasına ya tavan yaparız ya da taban yaparız. Şuan ki gidişte taban olursa bu olur diyorum ve durum tabana göre gidiyor ne yazık ki :)
 
@Pnr 10. yıla gelene kadar mühendislerde fikir oluşur elbette fakat bir mühendisin azmi mücadelesi hele diğer mühendislere yardımı belediye yada kurumsal firmaya girene kadar (torpil) çoğu arkadaşımız atanıp yada bir şekilde belediyeye giren asla mesleki mücadele veya katkılarda bulunmayıp aynı safta bulunmuyor buda torpil korkusu diyoruz süre gelen mesleki süreçte mesleğimiz ya çıkacak ya batacak mesleğin bütün sektörlerini ayrı ayrı ele alsak ansiklopedi olur ama dünyanın diğer ülkelerinde .. gelin baştan mesleği konuşsak bile konu birlikteliğe dayanacaktır meslektaşların birbirini geliştirmekten geçecek ama o iş öyle olmuyor görüyoruz o yüzden 10 yıl kısa bir süre değil arkadaşın yazdığını okuyunca üzüldüm nacizane bir eleştirimdir. 10 YILLIK MÜHENDİS ÇIKIP ÇAT ÇAT ÇAT KONUŞMALI , BİZİM BÜYÜKLER KONUŞMADIĞI İÇİN MESLEĞİMİZ BU HALDE ...
 
İlginç bir şekilde çevre mühendisleri mesleğin ana konusu içerisindeki işlerde firma sahibi olmamak için direniyor. Karşılığında da bu firmalar ya finans kökenli ya inşaat kökenli ya makine kökenli ya da alaylıların elinde kalıyor. Fakat çevre sektörü diğer sektörler gibi değil kendine ait adı konulmamış bir işleyişi var ve bu tip firma sahibi kişilerle Türkiye'de çevre sektörüne yön verip ayakta durabilmek, yabancı firmalara kafa tutabilmek çok. Bu şekilde gitmeye devam ederse de acı olan gerçekle yabancı firmaların tekelindeki bir piyasa ile karşı karşıya kalacağız.
 
@FERHAT ELÇİ ah ya ben yazmayayım dedim tam da söylemek istediğim şeydi. Biz orta halli ailelerin çocukları olarak Murat meslektaşımızın dediği gibi güzel şeyler yapmak istiyoruz. Hırsla bileniyoruz. Farklı şeyler yapmak istiyoruz ama farklı şeylere felaket gözüyle bakılıyor ve desteklenmiyor. Kendi eksenimizde de ancak günümüz şartlarına ayak uydurabiliyoruz. Çünkü sürekli tüketen bir ülkeyiz. Kendimizi tükettiğimiz gibi dışarıdan da bolca alıp tüketiyoruz. Yine de bu konuyu çok budaklandırmayalım. Aşmamız gerekiyor. Belki de kendi kendimize yapabileceğimiz şeyler vardır ve olumsuzluklara odaklanıp göremiyoruzdur. Hala olumlu fikrinizi bekliyoruz :D
 
1930-1950 yılları arasında Türkiye'ye yurt dışından bir çok bilim insanı getirilmiş. Bir çok üniversitenin ve bölümlerin temellerini atmışlar. Fakat 1950'lerden sonra bunun devamını getirememişiz. Sonucunda da tüm dünyada başlangıç olan makine,inşaat,elektrik,ziraat mühendisliklerinde kalmışız. Çok uzun bir süre dünyada farklı branşlar meydana gelirken Türkiye bunları kendine çevirememiş ve sektör bu mühendislik dallarının tekelinde kalmış ve şuan ki yaşadığımız branş çatışması, meslek üstünlük kavgası, tekelleşme çıkmış. Mesleğin ön plana çıkmasından ziyade Türkiye'de mühendislikte tüm branşları yerli yerine oturtabilsek meslek kendiliğinden ön plana çıkacak. Yönetmelikleri düzenlemek bir yere kadar. Bir yerden sonrası tüm mühendisliklerle alakalı olan kısımlar. Toplumdaki algı konusunda da çok kötümser değilim. Yavaş ama bir ilerleme durumu var. Bu yavaşlık insanların bilinçsizliğinden değil devletin ortaya net bir tablo koyamadığı için oluşan kaos kaynaklı.
 
Ben de kısa vadede Çevre Mühendisliği kavramının gelişerek, Sürdürülebilirlik konularını yöneten bir uzmanlık alanına evrileceğini düşünüyorum. Bütün dünyada Çevresel ve Sosyal Uzmanlık konularında standartlar yayınlanmaya başladı. Etik ticaret, çocuk işçi çalıştırmama, ormansızlaşma ve buna benzer çok konuda uzman açığı oluşmaya başladı. İlanlarda Sürdürülebilirlik Uzmanı, Sosyal Uzman gibi başlıklar açılmaya başladı. Dolayısıyla bu konularda iş fırsatları kovalamak, eğitim programlarına katılarak sahada denetim çalışmalarında yer almak iyi bir fırsat olabilir. İTÜ'de zaman zaman derslere çağırılıyorum, son 5 yıldır üzerinde yoğunlaştığım konulardan birisi bu. Umarım sizler de bu anlamda güzel adımlar atarsınız.
 
Sorulan soru giderek derinleşiyor.
  • Çevre Mühendisliği bölümü sadece Türkiye'de mi var? Diğer ülkeler bu bizim bildiğimiz iş kollarını hangi bölümler üzerinden yürütüyorlar?
  • Endüstri 4.0 , Toplum 5.0 dönüşümünde Çevre Mühendisliğinin yeni rotası nedir? Yoksa bu değişim Çevre Mühendisliği için bir tehdit mi?
Çevre Mühendisliği'nin dününü-bugününü-yarınını ele aldığınız yorumlarınızı merak ediyorum, takipteyim.
 
@hakanmaden aynen giriş cümlesi :) biraz zaman geçsin, gençler ne diyorlar dinlemek istiyorum. Ona göre yorumumu yazacağım. Bu konuda susmam imkansız. Tahminen 2021 sonu 2022 başı gibi basım evleriyle konuşmaya hazır hale gelmiş, yazmaya çalıştığım kitabımı anca bitirmiş olurum.
 
Bende şöyle düşünüyorum. Biz Çevre Mühendislerini temsil eden kurumların (Bakanlık, üniversiteler, oda gibi), temsil etme güçlerine göre 10 yıl sonraki konumumuz belli olacaktır. Şuan bir çoğumuz danışmanlık firmalarında çalışıyoruz. Belki bu söylediğime burada iş veren olanlar kızacak ama olsun; iş verenlerimiz meslektaşımız olmasına rağmen bizleri mühendis olarak değil eleman olarak görüyorlar (kendi açımdan söylüyorum bana o şekilde davranmalarına izin vermedim), aldığımız maaşlar çok düşük seviyelerde, aslında kısaca demek istediğim sadece konum olarak değil verdiğimiz emeklerin karşılığını hakkıyla almak konusunda 10 yıl sonra ne durumda olacağımız sizin söylediklerinize ilaveten bu konuda beni düşündürüyor.
 
Yenilenebilir enerji üzerine eğilmesi gerekli kesinlikle. Aslında en önemli mesleklerden birisini mevzuat içinde boğmak bana anlamsız geliyor. 4. sınıftan sonra dallara ayrılması gerektiğini düşünüyorum.
1- Yenilenebilir enerji kaynakları (Mühendisliği var farkındayım ama çevre mühendisliğinin kesinlikle içerisinde olması gerektiğini düşünüyorum.)
2- 4. sınıf sadece mevzuatlar üzerine olması lazım. (Birçok çevre mühendisi mevzuatlardan bihaber mezun oluyor.)
3- Atıkların depolanması ve geri dönüşüm üzerine olması lazım. (Bu dediklerim seçmeli dersten ziyade derinlemesine işlenmesi lazım.)
 
Üst