2015 Yılından bu tarafa her mecliste Paris İklim Anlaşmasına taraf olmamız gerektiğinden bahsediyorduk. Eritre, Sudan, İran ve Irak gibi ülkelerin yanında Türkiye'nin de taraf olmadığını görmek biz çevre mühendislerinin en büyük yarasıydı. Ekolojik ayak izimizden tutun, emisyon ölçüm değerlerimiz (hatta denetimsizlik ve bir başkasının adamı olan fabrikalar) üzerinde oyunlar oynanarak değiştiriliyor ve yeniden düzenleniyordu. 1,5 derece gibi bir ısınmanın sonuçlarını kaybolan buzullardan görüyor 2 derecelik artışın nelere sebep olabileceğini düşünmek bile istemiyorduk. Yine de anlaşma ile birlikte 2030 - 2045 gibi yıllarda net sıfır gibi terimler kullanılıyor bunun da bir başlangıç olduğunu düşünüyor ve bundan sonraki süreçte herşeyin daha yaşanabilir bir dünya için olacağını planlıyoruz. Thich Naht Hanh dediği gibi " Çöpün içinde bir gül, gülün içinde çöp, her şey dönüşür, kalıcı olan içinde geçerlidir."