Bir tesis,
Ek-1 veya Ek-2 olsun,
ya da
kapsam dışı olsun,
ya da
Ek-1 olup çevre danışmanlığı hizmeti almasa/çevre yönetim birimi kurmasa dahi yani yönetmeliğe göre uygunsuz çalışıyor bile olsa,
ya da
Çevre danışmanlığı alıyor veya çevre yönetim birimi kurmuş olsun,
ya da
Hem çevre danışmanlığı alıp hem çevre yönetim birimi kurmuş olsun,
.
.
.
fark etmez,
her ne olursa olsun,
bir tesise çevre ile ilgili konularda danışmanlık verebilirsiniz. Buna kimse karışamaz. "Danışmanlık hizmeti" diye faturanızı keser paranızı alırsınız.
Çevre Yönetimi Hizmetleri Hakkında Yönetmelik kapsamında o tesisin bir uygunsuzluğu varsa bu onların bileceği iştir. O ayrı değerlendirilir.
İnsanlar neden 'danışman' denince hemen "Çevre Yönetim Hizmeti Yeterlilik Belgesi"ne sahip kişiyi düşünüyor bilmiyorum.
Firma, mevzuat kapsamında yükümlülüklerini yerine getirmek istiyorsa mevzuatta yazan şekilde göre birim kurar ya da hizmet alır, kapsam dışı olmasına rağmen yine mevzuata göre hizmet almayı seçebilir tıpkı mevzuatta yazdığı gibi, ileride ek-2 ya da ek-1 olursa geçişi kolay olur. Yok eğer tamamen özel bir danışmanlık istiyorsa yoldan geçen Hasan Emmi'den de çevre danışmanlığı hizmeti alabilir. Hasan Emmi her şeyi biliyor olabilir. Bu iş için istediği parayı teklif edebilir. Yeterlilik belgesi olmaması onu çevresel konularda bilgisiz yapmaz tıpkı belgesi olunca her şeyi bilemeyeceği gibi.
Hasan Emmi Çevre Yönetimi Hizmetleri Hakkında Yönetmelik kapsamında hizmet veremez çünkü yeterlilik belgesi yok. Firma, bu kapsamda personel istihdam etmesi gerekiyorsa/danışmanlık alması gerekiyorsa yine almak zorundadır. İkisi bambaşka farklı konulardır.