@Ferhat Elçi Ferhat Bey, iki işin bir arada yapılması emin olun ki kimseye büyük artılar getirmiyor. Evet sistemde büyük sorunlar var, eleştirilecek çok şey var.
Karşısında durmamız gereken ilk şey dört yıl Çevre Mühendisliği eğitimi aldıktan sonra başkalarına Çevre Görevlisi belgesi verilmesi olmalı. Karşılaştırdığınız iki konu aynı değil.
İş Güvenliği Uzmanlığı'nda evet yeni yeni bölümler açılsa da bu işin lisans/önlisans eğitimini almış kişiler daha yeni mezun oluyor. Zaten İş Güvenliği Türkiye gibi bir ülkede sahada uygulanması yeterince zorken birilerinin bölüm okumasını beklemeleri daha absürd olurdu. Ayrıca benim görüşüm İş Güvenliği bölüm okumakla bile tatbik edilecek bir meslek değil.Deneyim, uzmanlık gerektiriyor. Karşısında durmamız gereken sertifikanın farklı meslek dallarındaki mühendisler/fen edebiyat mezunları tarafından alınması değil bence.
Aksine kişilerin uzmanlık alanlarıyla ilgili hususlarda görevlendirme yapılmasının sağlanması teşvik edilmeli.
Tekstil mühendisi bir tekstil firmasında uzmanlık yapmalı. İnşaat mühendisleri,inşaatlarda görev alsın. Basit.
Çevre mühendisi atık yönetimi, atık su arıtma tesisi vb. konularda uzmanlık yapabilmeli.
A,B,C sınıfı saçmalığı bir kenara koyularak mesleklere göre uzmanlıklar belirlenmeli.
Ayrıca belki işverenler bir kişinin her işi yapmasını bekliyor, buna kesinlikle karşıyım bunu da belirteyim. Ama çevre mühendisliği/TMGD/İSG ve hatta kalite sistemlerinin bir arada olmasının ya da bir kişiden beklenmesinin sebebi hepsinin resmi prosedürlere dayanması. Ne işveren ne de bu işi yapan çalışan ben sadece Çevre ile ya da İSG ile ilgileneceğim diyemiyor. Tabii bu görüşüm OSGB ve Çevre Danışmanlığı haricinde firmalarda tam zamanlı çalışanları kapsıyor.