Konular birbirine girmiş sanırım
Birinci husus:
Öncelikle SKHKKY, Teyit zorunluluğu başlıklı 14 üncü maddesinde (Değişik:RG-13/4/2012-28263);
"(1) İşletmeci veya işletme sahibi; çevre izni veya emisyon izni bulunan işletmeler için, emisyon iznine veya çevre iznine esas ölçüm raporunun tarihini esas alarak, Çevre Kanununca Alınması Gereken İzin ve Lisanslar Hakkında Yönetmeliğe göre çevre iznine ve lisansına tabi işletmelere iznin verildiği sırada öngörülen verilerden herhangi bir sapma olup olmadığını ve tesiste gerçekleştirilen iyileştirmeleri her iki yılda bir, rapor etmek zorundadır. Ölçüm raporu, standartlara uygun numune alma şartları ve ölçüm metotları dikkate alınıp, emisyon ölçümleri yapılmak suretiyle Ek-11’deki formata uygun olarak hazırlanır. Raporun bir nüshası işletmede muhafaza edilir, talepleri hâlinde yetkili mercilere veya denetimler sırasında denetim görevlilerine sunulur."
Teyit ölçümünü şart tutan maddenin kendisinde; İl Çevrenin süreyi haber vermesi, raporu alıp kontrol etmesi vb. bir hüküm yok ki.
Eğer İl Müdürlüğü firmayı arayıp teyit ölçümünü hatırlatma gereği hissediyorsa, tesis çevre görevlisi gitsin aldığı belgeyi Bakanlığa teslim etsin (eğer kendine ve mesleğine saygısı varsa)
İkinci Husus:
Teyit ölçümlerinin izin sistemine yüklenmesi ve izin birimi tarafından kontrol edilmesi, hem mevcut personel sayısı ile hem'de sistem imkanları açısından mümkün değil. Ayrıca teyit ölçümü SKHKKY'nin bir gerekliliği iken, izin sistemi ÇKAGİLHY'e göre dizayn edilmiş bir sistemdir.
Denetim şubede yeterli sayıda elemanı bulunan iller raporu isteyerek değerlendirme yapabilir ama bütün illerde bunun uygulanabilmesi çok da mümkün değil.
Üçüncü husus:
İzne esas raporlarda İl Müdürlükleri onlarca eksik bulmuyor. Laboratuvarlar raporlarını onlarca eksikle sunuyorlar (ikisi çok farklı şeyler
)
Dördüncü husus:
İl Müdürlüğü elinde "teknik bir belge,kanıt, gerekçe" olmaksızın yeterlilik almış bir laboratuvarın raporunu kabul etmiyorum diyemez. Bu hem akreditasyon hemde Bakanlığın yeterlik mantığı ile uyuşmaz. Ama elinde bir gerekçe var ise laboratuvar ceza puanı alır, gerekirse yetkisi askıya alınır, gerekirse yeterliliği iptal edilir.
Ama bu rapor formatı üzerinden olamaz, ancak "standartlar" kapsamında olabilir. Çünkü akreditasyonlar ve yeterlilik, standart kapsamında verilir. Rapor formatı ise Yönetmelik eki, yada Bakanlığın herhangi bir mevzuatında yayınlanan bir husustur. Bu nedenle rapor formatına uymadığı için laboratuvara işlem yapılamaz.
Burada şöyle bir nüans var; raporu laboratuvar hazırlar, yetkili makama sunan ise çevre görevlisidir. Çevre görevlisi yönetmelik gereği yetkili merciin istediği bilgi ve belgeyi istenilen format ve zamanda sunmak zorundadır. Bu nedenle formata uygunsuzluktan laboratuvar değil ama çevre görevlisinin ceza puanı alma ihtimali olabilir.
kyrm:
Beşinci husus; "Tübitak ve İl Müdürlüğü protokolü"
Öncelikle hazırlanan raporlar ölçüme esas "numuneler için" geçerlidir. Buna ek olarak işletmeler sürekli olarak sınır değerleri sağlamakla yükümlüdür. Bu nedenle ölçümü bulunan bir kaynakta İl Müdürlüğü tekrar ölçüm isteyebilir. Ölçüm sonucunun uygunsuz çıkması uygun çıkan ilk raporun yanlış olduğu anlamına gelmez.
Bu nedenle İl Müdürlüğünün bahsedildiği şekilde Tübitakla bir protokol yapması ve ben bu ölçümü uygun bulmadım gelsin Tübitak ölçüm yapsın deme hakkı yok.
Peki nasıl bir hakkı var? Ben bu kaynaktan (şu şu .... nedenlerle) tekrar ölçüm istiyorum deme hakkı var. Bu durumda ölçüm yaptırır, ölçüme nezaret edebilir vs...
Olayın hangi ilde olduğunu ben size (devlet sırrı olmadığı için:islik
bildiğim kadarıyla söyleyeyim. Kocaeli İl Müdürlüğü ile Tübitak arasında böyle bir protokol var. Denetim kapsamında İl Müdürlüğü ölçümleri (ani olarak) tübitak laboratuvarına yaptırıyor. Bakanlığın belirlediği fiyat tarifesi üzerinden ölçüm ücreti işletmeye fatura ettiriliyor.
Bu denetimin etkinliğini arttırmak için, Kocaeli İl Müdürlüğü tarafından uygulanan ve bence çok güzel olan bir uygulama şekli, ama (bildiğim kadarıyla) diğer illerde böyle bir uygulama yok. Diğer illerin böyle bir şansı da yok zaten. Heryerde tübitak laboratuvarı mı var ki...
Neyse uzadı... mevzu bundan ibaret (bildiğim kadarıyla, farklı bir durum varsa öğreniriz. iyi de olur)
@Sertaç Kelebek
Bu arada bu konuda en çok kafa karışıklığı yaşanan,farklı uygulama rastlanan konu; teyitlerde hangi tarihin baz alınacağı konusudur.
Konuyla ilgili olarak;
SKHKKY , Tanımlar başlıklı 4 üncü maddesinde;
“j) (Değişik:RG-30/3/2010-27537) Emisyon Ölçüm Raporu Geçerlilik Süresi: İlk ölçüm tarihi esas alınarak, Çevre Kanununca Alınması Gereken İzin ve Lisanslar Hakkında Yönetmelik (Değişik ibare:RG-13/4/2012-28263) kapsamındaki işletmeler için emisyon ölçüm raporu geçerlilik süresi iki yılı,” tanımı ile
Teyit zorunluluğu başlıklı 14 üncü maddesinde (Değişik:RG-13/4/2012-28263);
“(1) İşletmeci veya işletme sahibi; çevre izni veya emisyon izni bulunan işletmeler için, emisyon iznine veya çevre iznine esas ölçüm raporunun tarihini esas alarak, Çevre Kanununca Alınması Gereken İzin ve Lisanslar Hakkında Yönetmeliğe göre çevre iznine ve lisansına tabi işletmelere iznin verildiği sırada öngörülen verilerden herhangi bir sapma olup olmadığını ve tesiste gerçekleştirilen iyileştirmeleri her iki yılda bir, rapor etmek zorundadır. Ölçüm raporu, standartlara uygun numune alma şartları ve ölçüm metotları dikkate alınıp, emisyon ölçümleri yapılmak suretiyle Ek-11’deki formata uygun olarak hazırlanır. Raporun bir nüshası işletmede muhafaza edilir, talepleri hâlinde yetkili mercilere veya denetimler sırasında denetim görevlilerine sunulur.” hükmü yer almaktadır.
Yani teyit ölçüm raporu ile, ölçüm raporunda yer alan ölçümlerin geçerliliği hususları iki farklı konudur.
Bu nedenle ölçümlerin; yapılan ilk ölçüm tarihi esas alınarak iki yıl sonra başlatılması,
Ölçüm raporunun ise rapor tarihi dikkate alınarak iki yıl sonra hazırlanmış olması, gerekir.
Bu durumda bir aylık bir gecikme ihlal midir. Evet ihlaldir ceza gerektirir. Ama bu durumdan dolayı ceza uygulanır mı? Zannetmiyorum.