sorular çok güzel, soruların ardından kişisel fikirler yazılıyor cevap veriliyor bir nevi bu tutum daha da güzel. benim takıldığım konu şudur; Ankara Şube seçimi yapılıyor 650 kişi oy kullanıyor. Yanılmıyorsam Türkiye geneli 12000 küsür odaya kayıtlı üye var. kullandığımız web sitesi içerisinde de aktif 6000 'in üzerinde üye olduğunu varsayıyorum.
yani bir cevap gibi ama buradan soru soruyoruz, kızıyoruz, dertleniyoruz güzel. peki gönüllülük esasına dayanan yönetime girmek için ya da gelip yerinde bu soruları sormak için neden kimse odanın yolunu tutmuyor?
her mühendis arkadaşın derdi aynı, Çevre Görevlisi kavramı için ne yaptınız? peki bireysel olarak ne yapıyoruz? hangimiz bakanın, müsteşarın, genel müdürün tweet'ırına girip sormuyor? ufak bir hareket yapılıyor hemen çamur atılıyor.
bakın arkadaşlar, biz mesleğimizi bu hale getiriyoruz. Mevcut yönetim şeklinden, yönetenden memnun değilsek çalışalım, araştıralım daha iyi alternatif getirelim. mücadele edelim. herşeye eleştiri güzel ama etkinlik yani alternatif üretmek yok.
oda aidatlarının nereye harcandığını sormak en güzel haktır ve kesinlikle doğrudur. ben de bu sorunun cevabı genel kurullarda veriliyor. peki odaya kaç kişi aidat veriyor, nasıl topluyorsunuz, eğitimlerden ne kadar kalıyor? eğiticiler ne kadar ücret alıyor? bunları soran var mı?
diğer odalar ile karşılaştırıyoruz, hemen birkaç cümle cevap vermek lazım; makine mühendisleri odası vize alır, emisyon ölçümü yapardı bir ara yani bizim piyasaya rakip, tabi aidatlar düşük olur. asansör onaylıyorlar falan diye yani onay başına çok güzel rakamlar kazandıklarını duymuştum.
Şahsen yaşadığım iki örneği vereyim; - 4 yıl önce falan emisyon ölçüm labında ölçüm yaptırmıştı bir firmamız, - havalandırma sistemi (hani emisyon uygunluk için baca yaptırıyoruz ya) onayı aldı bir hastane ve bilmediğim daha çok gelir elde ediliyor. Elektrik Mühendisleri (hani her örnekte 1 tl aidat falan diyoruz) proje vize onayı (proje başına yüzdesi var rakamları siz araştırın) vb. para alınıyor.
Kısaca olay şu; odaların kendi gelirleri olunca aidatı az alıyorlar.
Eğer bizim odamız da bunları yapsın istiyorsak odaya gelin ve durumu konuşun. mail atın. ama lütfen birşey yapın.
ayrıca, fiyat mevzusu; yıllardır söylüyoruz hep söyledik ve daha da söyleyeceğiz. Arkadaşlar siz gidip 100 - 150 - 300 tl fiyat verirseniz sektör de meslektaşlarımız asgari ücretlere bile iş bulamaz. hesaplayın lütfen ve işin içinden nasıl çıkacağınıza bakın.
Ayrıca, tecrübesiz bir eleman yani, okulda aldığı eğitim sonucunda emisyon ölçümü yaparım diyen var mı? modellemeyi yaparım diyen var mı? ÇED yaparım işi takip eder bitiririm diyen yeni mezun var mı? hadi var diyelim ya sonuç? bilmiyorum anlatabildim mi ancak, 4 yıl evvel de buna benzer mesaj attığımı anımsadım birden, demek ki bazı şeylerin değişmesi için zihniyetlerimizi eğitmeliyiz.
kalbinizi kırmak ya da terslemek değil niyetim; ancak içi dolu ve gerçekten araştırılmış sorular ile gelmelisiniz. herşeyi eleştirme hakkımız var, ancak, işi bilen adam eleştirirse sonuca gideriz. yoksa işimiz zor. bundan kastım şudur; asgari ücreti sorgulayan arkadaş piyasada az fiyatlara teklif verip ortalığı duman eden meslektaşlarını unutmamalı, çevre görevlisi nedir çevre mühendisiyiz kardeşim diyen adam, önce çevre danışmanlığı adı altında evrak toparlama yaptığını unutmamalı yani konuyu açayım, baca öneremiyoruz, atıksu arıtma kurduramıyoruz, gürültü için panel, yalıtım vb. planlayamıyoruz hatta atıksu arıtma tesisinde kimyasal olarak çamaşır suyu kullanalım diyen meslektaşıma rastladım bunu da belirtmeliyim.
Demek istediğim kısaca, okulda aldığınız eğitim nerede kullanacağız diye sınıfı geçtik, mezun olduk al sana işte mesleki bilgini nerde ve nasıl kullandığın seni tanımlıyor. evet hepimiz herşeyi bilmek zorunda değiliz. ama kimse ben niye herşeyden sorumluyum demiyor.
Bakanlıkta çalışan arkadaşlar bile bir konuda yıllarca çalışıyor biz 128 mevzuattan sorumluyuz ve tamamını uygulatıyoruz. Hani desek ya mesleki uzmanlık getirin diye. belki ozaman daha kurumsal daha kaliteli oluruz da asgari ücrettir, çevre görevlisidir kavramları ile uğraşmayız.
Kısaca biz birbirimizi eğitemezsek ileri gidemeyeceğiz.