• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

Çevre mühendisliği bölümleri azaltılmalı mı?

serhanmaden

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Mart 2011
Şehir
İstanbul
Firma
SADAM
Baktığımızda fen edebiyat fakültesi gibi tüm üniversitelerde çevre mühendisliği bölümleri var. Bu kadar çok bölümün bir de 2. Öğretimleri var her yıl binlerce kişi bu bölümden mezun olduğu düşünülürse ve ne yazıkki bir çok üniversitenin eğitim seviyesi çok altlarda olması da hesaba katılırsa bir çok işsiz çevre mühendisi daha demek bu da mesleğin değerini daha da istenilmeyen yerlere çekmektedir.bu konuda bir araştırma yapılıp yetersiz imkanlarla bu mühendislik bölümüne sahip yerler tespit edilmelidir. Ayrıca ikinci öğretim de bence olmamalıdır. ÇMO ya bu noktada çok iş düştüğünü düşünüyorum. Mesleği korumak için bunun yapılması gerektiği inancındayım...
 
Kesinlikle azaltılmalı. Bölüme girebilmek için gerekli olan sıralama ile benim dönemimde üniversiteye girilmiyordu. Verilen eğitim kalitesi zaten malumunuz. İstihdam desen kamuda yılda 1,5 elin parmakları kadar. Özelde verilen/teklif edilen maaşlar mesleği yapmamak için resmen bir sebep. Çevre Mühendisliği'ne, Çevre Mühendisleri'ne ve Çevre'ye verilen değer zaten ortada. Özetle bu bölümün bir çok yerde kesinlikle azaltılması ve kontenjanlarında geriye çekilmesi gerekiyor.
 
Moderatörün son düzenlenenleri:
Sadece Çevre Mühendisliği değil çoğu bölüm kontenjanı azaltılmalı. Apartmandan bozma üniversite doldu her yer. Eğitimle ilgili hala büyük sıkıntılar var. Herkesi üniversite mezunu yapmak mı amaç? Bu kadar mezun gerçekten nitelikli bir eğitim alarak mı mezun oluyor. Aldığımız eğitimle mi işi yürütüyoruz yoksa işi işte mi öğreniyoruz? Eğitim sistemi sil baştan değişmeli. Giderek daha da kalitesizleşen bir sistem haline geliyor. Hiç ümitli değilim gelecek adına...
 
Bende 2. öğretim mezunuyum mezun olur olmaz işe girdim şuanda iyi bir işim de var. Tamamen kendi tercihimdi seviye farkı olduğunu düşünmüyorum zira artık bölümde puan dahi yok zaten barajı geçen girebiliyor.
 
Çevre mühendisliği okuyan yada okumak isteyenlerin mezun olduktan sonra bizim yaşadığımız olumsuz şartları yaşamaması için çoğu kapatılmalı. Bölüm sayısı azalmalı ki gerçekten nitelikli çevre mühendisleri yetişsin.
 
Belirli okullar dışındakilerin lisans bölümü kapatılmalı, lisansüstü kontenjanları ise ülkenin bütününde sınırlı tutulmalı(Misal SAÜ'de 21 kişi kontenjan vardı) Yeni yönetmelikte lisansüstü yapan kişi bizlerle aynı hakka sahip olacak. Para vermeden meslek sahibi olacak.
 
Mevcut üniversitelerin sayısının ve mühendislik kontenjanlarının azaltılması daha yararlı olacak diye düşünmekteyim.
Çoğu üniversitede verilen eğitimin kalitesi dahi ortada,verilen eğitimler eşit düzeye getirilmelidir ve öğrenciler ezberleme mantığı yerine pratikte uygulama yaparak mesleği öğrenmelidir stajlar bu konuda çok çok yetersiz kalmaktadır.
 
Bahsedilen sorunlar her mühendislik için geçerli. Bana kalırsa eğitim kalitesinde üst seviye bir standart yakalanmalı. Eğer üst seviye standart yakalanamıyor ise o zaman bölümün kapatılması gündeme gelmeli. Her önüne gelen az bir şey öğrenip kolayca mezun olmamalı. Bölüme her giren bölümü bitiremez ise mezun sayısı da zamanla azalacaktır. Bu dediğim hemen hemen tüm mühendislik dalları için geçerli.

Okulda öğrenilen ile piyasada yapılan iş elbette aynı olmayacak. İşe girdikten sonra yönetmelik okunur öğrenilir.
 
Kapatılması ve azaltılması yerine istihdamı arttırmak ve geliştirmek için neler yapılmalı o düşünülse bence daha iyi her mühendislikte aynı problemler var denildiği gibi, kapatmak veya azaltmak en kolay yol olur diye düşünüyorum. Bugün inşaat mühendisliği, çevre mühendisliğinden yüksek puan ve sıralamaya sahip ama günümüzde inşaat sektörünün durumu belli, makine mühendisliği puan ve sıra olarak çevre mühendisliğinden yüksek maaşına baktığınızda işe giriş maaşlarında çevre mühendisliği ile pek bir farkı yok. Farkı yaratacak kişiler ise bizleriz. Bunun yanında her meslektaşımızın meslekle ilgili bir çok problemi sıkıntısı mevcut. Ama bu çevre mühendisliğine özgü bir durum değil. Piyasa şartları, iş şekilleri, çalıştırma koşullarının kötü olması ister istemez bizi meslekten soğutma veya enseyi karartmamıza sebep oluyor. Ama bu durumu yine biz kurtaracağız bence :). Belki diyeceksiniz çok iyi düşünüyorsun olumlu düşünüyorsun. Evet çünkü kötü ve olumsuz düşüncenin bir şey kazandıracağını düşünmüyorum:)
 
Ben de @Murat Çelebi ile aynı görüşteyim. Kapatmak veya azaltmak Çevre Mühendislerinin bugün yaşadığı sorunları çözmeyecek veya gelecekte daha iyi şartları sunmayacaktır. Çevre Mühendisliği multidisipliner bir meslektir. Gelecekte çözmekle yükümlü olacağımız onlarca problem ve ödevimiz olacaktır. Üniversitelerin devamlılığı sağlanarak bilimselliğin artırılması gerekmektedir. Üniversitelerde görevli hocalar çevre sorunlarına bilimsel yaklaşımla çözüm üretme derdine düştüğünde sahada görev alan çevre mühendislerine yeni iş alanları oluşacaktır.
Böylesine multidisipliner bir yapıda uzmanlaşacak epey konu var. Mesleğimizin ilgi alanına giren konuların herhangi birinde uzmanlaşmaya gayret etmemiz icap eder. Mevzuat ve evrak yönetimi içerisinde boğulmadan perspektifi biraz genişletmeliyiz.
Bugün Anadolu topraklarında bir üniversiteden mezun olmuş çevre mühendisleri 50 den fazla ülkeye mühendislik ihraç edebiliyorsa uzmanlaşma, azim ve gayretin sonucudur.
Hülasa, başlıca konularımız olan Su, Hava, Toprak, Gürültü, Atık Yönetimi konuları bile kendi içinde derya iken bunların yanında sürdürülebilir kalkınma konuları, kaynak tüketimi üzerine yeşil mühendislik üzerine daha fazla kafa yormalıyız. Global şirketler, borsada işlem görenler sürdürülebilirlik raporlarıyla değer kazanıyor. Bugün iş dünyası çevre duyarlılığını prestij aracı olarak kullanıyorken bizim bundan faydalanamıyor olmamızı tekrar düşünmemiz ve sormamız gerek. Eksikliğimiz nerede?

Çok genç bir mesleğimiz var. Gelişimine destek olalım. İyi olalım işimizde iyi olmaya gayret edelim. İyi olmadan mükemmeli hedefleyemeyiz. Zira "mükemmel, iyinin düşmanıdır." Sağlıklı mutlu hergün gelişimli bir iş hayatı ve yaşam dilerim.
Not: Yazdıklarım kendime öz eleştirimdir:)
 
İstihdamın artırılması, iş alanlarının genişletilmesi ve geliştirilmesi konuları elbetteki mühim konular. Ama bu demek değil ki üniversitelerin çevre mühendisliği veya mühendislik hatta herhangi bölümleri aynı şekilde ve aynı sayıda öğrenci almaya devam etsin. Birbirinden bağımsız olarak değerlendirilmesi gereken konular olduğunu düşünüyorum. Üniversitelerdeki eğitim standartları aynı olduğu sürece, üniversiteye girmek için sınava girmenin yeterli olduğu bir sistemde ne istihdama yetişebilirsiniz ne de nitelikli mezunlar verebilirsiniz.

Düzenli depolama sahasına, toplama ayırma tesislerine ya da arıtma tesislerine teknik gezilere gelip "ay burası çok kötü kokuyor, ben kesinlikle böyle bir yerde çalışmam" diyerek, geldikleri otobüsten zahmet edip inmeyen öğrenci profillerini istihdam etsek ne olur, çalıştığı işletmeye ne katar ? Hemen cevap vereyim ben; çalıştığı işletmede maaşını asgariden gösterilip elden para alır ve patronun cebine para katar. Diplomasını kullandırır, ofise bir masa katar. Yaptığı işe karşı sorumluluk hissetmez yıllarca kendine "0" katar. Katar da katar. Katar ve katar...

Tüm öğrenci arkadaşlarımız/mezunlarımız aynıdır, aynı şeyleri yaparlar demiyorum, böyle bir genelleme yapmak doğru değil ancak genel olarak durum bu. Staja gelen, teknik geziye gelen, tez ile alakalı gelen arkadaşların beklentilerini ve yaptıklarını/yapmadıklarını(yapamadıkları değil) görünce hem üzülüyor hem de sinirleniyorum açıkcası. Biz de öğrenci olduk, sorumsuzluk yapıp okulumuzu uzattık ama mesleğimize bu kadar uzak ve yabancı kalmadık. En azından gerektiğinde sahip çıktık, hor görmedik, saygı duyduk, saygı gördük. Afedersiniz; "bok mühendisi, çöpçü vs.." deseler de. Öyleyiz, mutluyuz.
 
Merhabalar ,
Ben de naçizane fikirlerimi belirteyim.

Evet kıymetli bir mesleğimiz var ama mevzuat ve toplumsal bilinç bizi destekler nitelikte değil , medenileşme ile istenilen noktaya gelebileceğimiz kanısındayım .

Eğitim kısmına gelince , her üniversite farklı alanda yoğunlaşıyor aslında , belki de bu şekilde uzmanlaşarak mezun vermeye çalışarak kalite arttırılabilir , Örneğin teknik üniversiteler proje ağırlıklı ise diğerleri daha çok Atık Su ve Katık atık üzerine eğitim veriyor.Ama mezun olduğumuzda Çevre mühendisi oluyoruz belki de Ziraat Mühendisliğindeki gibi bölüm seçerek ilerlemeliyiz.

Üniversitelerin proje konusunda zayıf olduğunu düşünüyorum , spesifik çalışmalar yapılmıyor, hep genel&temel eğitimler veriliyor.Projeler copy &paste , sunumlar öyle ...

Yine hoop başa geliyorum ne zaman Eğitim en önemli konumuz olur , Toplumsal Bilinç Kazanır , Çevreye Önem Verir ve Medenileşirsek o zaman güzel bir bölüm olacağını düşünmekteyim.
 
Üst