• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

Çevre mühendislerinin kitap önerileri

Hazel Candan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Nisan 2009
Firma
İDEAL MAKİNA ENDÜSTRİ ÜRÜNLERİ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
Arkadaşlar son okuduğumuz beğendiğimiz kitapları birbirimize tavsiye edelim. Ben aynı zamanda birden fazla kitap okuyorum böylece sevdiğim kitaplar hemen bitmiyor yoksa bir oturuşta bitirebiliyorum.

Son okuduğum kitaplar şöyle; 5 üzerinden de değerlendirme yaptım kendimce.:melek:

Asi Melekler----- Danielle Trussoni ****
Asla Vazgeçme ------ Harlan Coben ****
Açlık Oyunları----- Suzanne Collins *****
Işığın Söndüğü An ----- Jamie Saul ***
Karartma---- Perri O'shaughnessy ****
Diriliş-----Tolstoy ***


Sizler en son neler okudunuz bekliyorum.:alkis:
 
@Şule Çimen

Aynen kopyalıyorum:

Tanrı ile Şeytan en sonunda bir konuda anlaşıp karara varırlar: Aralarında ezelden beri süregelen çekişmeye kesin bir son verecek, insanlığa ve dünyaya kimin hükmedeceğini bir daha değişmeyecek biçimde belirleyeceklerdir. Kural saptanır: Her ikisi de en üstün, en becerikli temsilcilerini yeryüzüne yollayacaklardır. Tanrı’nın gönderdiği meleğin yaptığı iyilikler, Şeytan’ın gönderdiği iblisin yaptığı kötülüklerden daha fazla olursa, dünya sonsuza dek Tanrı’nın hükmü altına girecektir. Tersi olursa, dünyanın efendisi Şeytan olacaktır. Peki, ya melekle iblis yeryüzünde karşılaşıp birbirlerine âşık olurlarsa? Sonsuzluk İçin Yedi Gün, okurları, Keşke Gerçek Olsa ve Neredesin’den sonra bir kez daha Marc Levy’nin mizah yüklü sevecen dünyasına götürüyor. Ustası Paulo Coelho’nun izinden yürüyen Levy, her şeyin tüketim ve yabancılaşmaya temellendiği günümüz toplumunda sevgiye, dostluğa tutunmayı öneriyor okurlarına.
 
@CMNet Okuru Orhun

kitap tam benlikmiş cidden tşk ederim..okumayı çok istedim şuanda bian önce bulup okumak istyrm tavsiyen için tşk ederm.bu arada anladığım kadaryla kitap zevklerimiz uyumlu olabilir önerdiğim kitaplarıda okumanı isterim:)
 
@Şule Çimen


Arada bakıyorum zaten, şu ara yönetmelikler okuma dünyamı kaplıyor, biraz yavaştan alıyorum o yüzden. Eve gidince kitaplığıma bi bakış atarım senin için daha neler varmış ;)
 
mrb arkadaşlar saat 4 e geliyor ve ben hala uyumadım nedeni de bir kitap okumadıysanız şiddetle tavsiye ederim sürükleyici bir kitap paradokya serisi 2 cilt 1. paradokya adalet yıldızı ve kayıp pusula 2. paradokya sırlar geçidi ben şimdilik 1. sini okuyorum yazar: cem gülbent

tekrar merhabalar; yeni bir kitap önerisiyle buradayım. az önce bitirdiğim bir kitap yazar Canan Tan kitabın adı Piraye kitap okumayı sevmeyenlere kitap okumayı sevdirecek sürükleyici bir kitap edebiyat öğretmenlerinin tavsiyesidir okumayı sevmiyorsanız bu kitapla sevmeye başlayabilirsiniz muhteşem bir kitap.
 
Uzun yıllar önce okumuştum bu kitabı ve beni çok etkilemişti gercekten bende şiddetle tavsiye ediyorum okumanız gereken bir kitap....

Buket Uzuner-Kumral Ada Mavi Tuna
36297-kumral-ada-mavi-tuna-buket-uzuner.jpg
 
getimageV3[1].jpg

Yavuz BAHADIROĞLU -Kayıt dışı kalmış tarihimiz

Arkadaşlar yazar daha önce çocuk kitapları da yazmıştı o yüzden kitap okumaya yeni başlayanlar için ideal, zaten okuyanlar için de akıcı ^^

Kayıtdışı Tarihimiz sizin için büyük bir sır küpünün kapağını aralıyor. Bu kitapla yanlış veya eksik tanıtılan şahsiyetlerle daha yakından ve gerçek yönleriyle tanışacaksınız.
 
Tamam, estetize ediyorum, idealleştiriyorum biliyorum. Düpedüz yazıyorum. Romantik olduğum da bir yafta gibi boynuma asılı. Ama ben gördüğümü söylüyorum. Neticede şu yazdıklarımda ben hem mecazlı hem de gerçekçiyim. Yani düpedüz kinayeliyim. Eğer öyle değilse ya ben hayal görmüşümdür ya bana hülya anlatmışlardı.
Nazan Bekiroğlu’ndan yıllarca okunacak bir deneme kitabı Mimoza Sürgünü. Bir mimoza ağacının altında insanın içine ve dışına doğru bir yolculuk bu. Kördüğümleri çözmekte üstüne olmayan ama basit bir fiyongun ucunu çekemeyen, yüce dağları aşıp da tatlı bir yamaç yolunda sendeleyen bir kalbin gücünün ve kırılganlığının iç dökümü. Aşkın ve metafiziğin, yıllarca biriktirilen hatıraların, yaratılmış her şeyle kurulan incelikli ilişkilerin izleriyle dilin büyüsünün iç içe geçtiği denemeler Mimoza Sürgünü’nde.

mimoza-surgunu_505140.jpg
 
Benimde en son okuduğum bir kaç kitaptan seçmeler;
Kenize Murad - Saraydan Sürgüne
Ayşe Kulin - Sevdalinka
Ayşe Kulin - Bora'nın Kitabı
Zülfü Livaneli - Kardeşimin Hikayesi
 
@Nur G.

Kenize Murad- Saraydan Sürgüne içeriğini merak ettimde, bir de yazarını da tam anlayamadım bilgilendirirseniz sevinirim ^^

aa buldum Kenize murad V.murad' ın torunuymuş galiba
 
@Gürhan Duran
Evet V.Murad'ın torunu. Kitabın konusu Osmanlı'nın son dönemini anlatıyor. Osmanlı hanedanının yaşadığı sıkıntılardan, yurtdışına çıkışlarından vs. bahsediyor Sürükleyici bir kitap.
 
zBK968572UL289_250.jpg

"Sen kendini kim sanıyorsun ki?" dedi evin hanımı Rahab, "Dur da sana izah edeyim. Sen bir abdasın, yani bir köle. Abda. Abda. Bu ne demek, biliyorsun değil mi? Bir abda olduğunu asla unutma!" "Hayır, ben Mende´yim" diye karşılık verdim ona yavaşça. Abda kelimesinin ne anlama geldiğine dair en küçük bir fikrim dahi yoktu. Nuba dağlarında abda bir kız ismi olduğu için, ismimi karıştırmış olabileceğini düşünüyordum. Rahab alayla güldü. "Adının Mende olduğunu biliyorum. Fakat bunun dışında bir abdasın. Bunun ne demek olduğunu biliyor musun?" "Hayır, ben Mende´yim" diye tekrarladım bir kez daha. İşte o anda aklıma babamın Nuba dağlarında Arapların Shimii köyünü bastıklarını ve kızları köle olarak kaçırdıklarını anlatması geldi. Artık Rahab´ın neden bana abda dediğini anlıyordum. Ben Rahab´ın kölesiydim! 8 yaşında ailesinden koparılarak tecavüze uğrayan ve köle olarak satılan bi kız çocuğunun başından geçenleri anlatıyor kitap. Yaşanmış bir hayat hikayesi.
 
gizli-almanya20121118023714.jpg

Bu suikast, savaşta kaybedecekleri için değil, Almanya'nın geleceğini, Avrupa'yı da büyük bir yıkımdan kurtarmak için gerçekleştirilmiştir. Çünkü Stauffenberg Kuzey Afrika'da demişti ki;

"Liderin barış ve refah için verdiği sözler boş çıktı. Ardında, sadece bir yıkım bıraktı. Hitler'in SS Kuvvetleri'nin işlediği korkunç suçlar, Alman ordusunun şerefini lekeliyor. Subaylar cephesinde, Nazilerin işlediği suçlara karşı duyulan öfke, yayılıyor.. Sivillerin öldürülmesi, esirlere işkence yapılması ve aç bırakılmaları, toplu yahudi infazları.. Bir subay olarak görevim artık ülkemi değil, insanların hayatlarını kurtarmak. Hitler'e karşı duracak kadar cesur tek bir general bile bulamıyorum.. Etrafım, gerçeği göremeyen ya da görmek istemeyen insanlarla çevrili. Hitler sadece tüm dünyanın değil, aynı zamanda Almanya'nın da baş düşmanı. Bir şeyleri değiştirmek gerekiyor.." -Claus von Stauffenberg 7 Nisan 1943 (10. SS Panzer Tümeni, Kuzey Afrika)

Müttefiklerin Kuzey Afrika'daki saldırıları devam etmesiyle, tüm SS Panzer Tümenleri bu saldırıları geri püskürtse de, El Alameyn'den sonra geri çekilmek zorunda kalmışlardır ve Kuzey Afrika topraklarını kaybetmişlerdir. Çünkü İngiliz Hava Kuvvetleri'nin ağır hava saldırılarına dayanamamışlardır. Sonuç olarak İngiltere, ABD ordusu ile çok ağır kayıplar verse de, Kuzey Afrika'yı nazilerden tekrar geri almıştır. Hava saldırısında çok ağır bir şekilde yaralanan Stauffenberg, daha sonra Berlin'e dönerek bu suikasti Kurt İni'de gerçekleştirmiştir. Ancak, Adolf Hitler bu suikastten sağ olarak kurtulmuştur. Daha sonra Stauffenberg ve ekibi idam edilmiştir. Eğer bu suikast başarılı olsaydı, İkinci Dünya Savaşı'nda ölen insanların yarısı ölmeyecekti. Yani 1 milyar insan öldüyse, 500 milyonu kurtulacaktı, fakat bu olmadı. Ayrıca, Stauffenberg de en az Erwin Rommel kadar başarılı bir subaydı. Kitabın Operasyon Valkyrie isimli filmi de var ayrıca. Bu film de çok güzeldir ama filmden önce bu kitabı okumanızı öneririm.
 
SADECE SEVMEK YETMEZ (MUSTAFA TOPKARA)
Hayatımızın, duygularımızın odak noktası karşı cinsle olan ilişkilerimizdir. Sorumlululuk; ilişkiyi kaybetmeyi, acı çekmeyi göze almak demektir. Emek harcamak, ilişkinin daha iyi olması için tükenene kadar mücadele etmektir. Her ilişkinin tükeneceği zamanlar vardır. Hepimiz bunu biliriz. İçimizde hep bir kuşku, hep bir "ama" sözcüğü vardır. Aşk, değer vermez. Değeri çarpıtır. Ne yapacağımızı bilmez bir ruh hali içinde savruluruz. Bu durum ya ilişkiyi bitirir ya da aldatmaları ortaya çıkartır. Geçmişteki sevgiliyi unutamayız; her mutsuzlukta, her kalp sızısında geçmişe dönüp onu anarız. Vererek eksildikçe kendimize olan güvenimizi kaybetmeye başlanz. Verdikçe onu hayatımızda tutmuşuzdur ve biz eksilmişizdir.

İlişkilerin Psikolojisi
Ne bekliyoruz bir ilişkiden? Bizi mutlu etmesini mi? Karşımızdakinin hayatımıza girip her şeyi anlamlı kılmasını, keyifsiz giden her şeyi heyecanlı hale getirmesini, derinliğini hissedemediğimiz hayatımızı bize hissettirmesini mi? Kendi hayatını mutlu etmekte zorlanan bizler, başka birinin hayatını nasıl mutlu edebiliriz? İlişkilerde en fazla zorlandığımız yer, karşımızdakinin varlığını kabul etmektir. Karşımızdakinin hayatında olağan olan ama bizi korkutan, bize kendimizi değersiz hissettiren davranışları kabullenmek zordur. Birini kabullenmek, kendi korkularımızı, zayıflığımızı, yani kendimizi kabullenmektir... Birini hayatımıza dahil etmek, o güne kadar edindiğiniz tüm alışkanlıkların, ilişki algımızın yaşadığımız ilişki tarafından gözden geçirilmesi demektir. "Kimi seviyorsun? Onu mu, kendini mi?" diye soran yazar, ilişkileri, ilişkilerdeki bizi, insan olarak gücümüzü ve güçsüzlüklerimizi tüm çıplaklığıyla ortaya seriyor. Kadın erkek ilişkilerini analiz ederken, kendimizi tanımamızı sağlıyor.

Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
 
Kesinlikle okumakta çok geç kaldığımı düşündüğüm bir kitap; yazarı ise tanımakta geç kaldığım..

Uçurtma Avcısı
cc526411-d3f7-4f0e-870b-a9358f6a40f2.jpg

Emir ve Hasan, Kabilde monarşinin son yıllarında birlikte büyüyen iki çocuk... Aynı evde büyüyüp, aynı sütanneyi paylaşmalarına rağmen Emirle Hasanın dünyaları arasında uçurumlar vardır: Emir, ünlü ve zengin bir işadamının, Hasan ise onun hizmetkârının oğludur. Üstelik Hasan, orada pek sevilmeyen bir etnik azınlığa, Hazaralara mensuptur.
Çocukların birbirleriyle kesişen yaşamları ve kaderleri, çevrelerindeki dünyanın trajedisini yansıtır. Sovyetler işgali sırasında Emir ve babası ülkeyi terk edip California'ya giderler. Emir böylece geçmişinden kaçtığını düşünür. Her şeye rağmen arkasında bıraktığı Hasan'ın hatırasından kopamaz.
Uçurtma Avcısı arkadaşlık, ihanet ve sadakatin bedeline ilişkin bir roman. Babalar ve oğullar, babaların oğullarına etkileri, sevgileri, fedakârlıkları ve yalanları.. Daha önce hiçbir romanda anlatılmamış bir tarihin perde arkasını yansıtan Uçurtma Avcısı, zengin bir kültüre ve güzelliğe sahip toprakların yok edilişini aşama aşama gözler önüne seriyor.
Uçurtma Avcısında anlatılan olağanüstü bir dostluk. Bir insanın diğerini ne kadar sevebileceğinin su gibi akıp giden öyküsü..

Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .



Aynı şekilde, şu anda okumakta olduğum Khaled Hosseini'nin 2. kitabı olan Bin Muhteşem Güneş..

Bin Muhteşem Güneş

79767379-096d-432e-86ea-e57f2b9f39ea.jpg

Nereye giderseniz gidin, ülkeniz peşinizden gelir. Artık siz orada yaşamasanız da o içinizde yaşar. Afganistan'ın Khaled Hosseini'de yaşadığı gibi…
Bin Muhteşem Güneş, ilk romanı Uçurtma Avcısıyla tüm dünyada inanılmaz bir başarı yakalayan Hosseini'nin ikinci romanı. Yazar bu romanında da yine doğduğu toprakları anlatıyor. Bu kez iki kadının kesişen yaşamları ve dostlukları üzerinden…
Küçük yaşta evlendirilen kızlar, çocuğu olmayan kadınlar, babaya ya da çocukluk arkadaşına duyulan, geçmişe gömülmüş aşklar…
Khaled Hosseini, hasreti, dostluğu, aşkı ve insanlığı en iyi anlatan yazarlardan. Başarıyla kurduğu olay örgüsüyle, çıkmaz yolların nasıl düzlüklere açılabileceğini gösteren yaratıcı bir kalem.
Bin Muhteşem Güneş, kelimenin tam anlamıyla "beklenen" bir roman...

Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .


Yazarın 3. kitabı ise Ve Dağlar Yankılandı.. Onu da okuduğumda mesajımı güncellerim ;)
 
Üst