Arıtma tesisi işletilmesi

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan Anonim (01e0)
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Üyeler Görebilir
Merhabalar, tekstil sektöründe dokuma kumaş ve iplik yapan indigo ve terbiye atıksularının arıtılacağı bir tesiste çalışmaya başladım. (İlk iş deneyimim)
Tesis kapasitesi 1200m3/gün
Tesiste ızgara-dengeleme-döner biyodisk elek-kimyasal üniteler (2 adet hızlı karıştırıcı 1 adet yavaş karıştırıcı)-kimyasal çöktürme-biyolojik havalandırma havuzu-biyolojik çöktürme havuzu- çamur yoğunlaştırma havuzu-dekantör sistemi mevcut.
Giriş atıksu kirlilik değerleri,
Akm 412,7 mg/l
Koi 5237,46 mg/l
Sülfit 162,86 mg/l
Renk 10188 mg/l
Ph 12,88

Bu tesisin işletilmesi için günlük/haftalık/aylık yapılacak işlemler kontroller vs neler gereklidir. Kullanılacak kimyasallar nelerdir, dozajlama hesapları nasıl yapılır gibi konular için yardımınızı beklemekteyim. Yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim.
 
Üyeler Görebilir
Ham atık suyun ortalama BOİ5 değerini de bilseniz iyi olur. Aynı şekilde ham atık suda azot ve fosfor analizleri de yaptırmalısınız.
Döner biyodisk eleğin o aşamada neden olduğunu anlamadım.

Kimyasal seçimi için hiç çalışma yoksa hızlıca kimyasal satıcı firmaları davet edip atık suyunuzdan örnekler verip jar test yaptırın. Kendilerinde olan en uygun kimyasalı bulup size fiyat ve dozlama miktarı önerisinde bulunacaktır.

Atık suda AKM düşük renk çok yüksek. Hemen çalışmaya başlayın. Suda çözünen şeyler renk veriyorsa ki indigo olduğu için öyle gibi işiniz daha zor olacaktır.

Biyolojik arıtma için ilk olarak hazır bakteri kültürü alabilirsiniz. Milletin işletmeyi beceremediği arıtma tesislerinden UAKM/AKM oranı 0,1 olan içinde ne olduğu belli olmayan çamuru almayın bence. Hazır bakteri kültürü daha ucuza gelecektir zaten.
 
Üyeler Görebilir
indigo ve terbiyede işletmelerinde kimyasal seçiminde klasik olarak alüminyum sülfat ve renk giderici koagülant kimyasallarının ardından polielektrolit kullanabilirsiniz. Alüminyum sülfat yerine demir3klorür veya PAK kullanabilirsiniz. Size tavsiyem zaten sülfür ve bileşenlerinin fazla olduğu bi atıksu kullanacağınız için alüminyum sülfattan kaçınmanız (çünkü çıkış suyunda fazla sülfat oluyor - bakiye sülfat) Renk giderici kimyasal noktasında ise poliamin etken maddeli renk gidericilerde kullanabilirsiniz disiandiamid etken maddeli renk gidericide kullanabilirsiniz. bunlar tamamen gelen suyun karakteristiği ile alakalıdır. En çok dikkat edilmesi gereken (şahsi gözlemlerimdir) atıksuda renk maddesi Kostikle yıkama sonucu oluşuyorsa disiandiamid etken maddeli renk gidericiler daha etkili oluyor ama boyamadan kaynaklı ise (indigo) poliamin etken maddeli renk gidericiler daha etkili oluyor. Hibrit koagülantlar (renk gidericiler ve alüminyum sülfat gibi ürünlerin işini aynı anda yapan kimyasallar) bu noktada etkili ve işe yarar seçeneklerdir bunları da değerlendirebilirsiniz . Bence en doğru kimyasal seçimide bunlardır. Polielektrolit konusuna gelincede; dekantörde zaten katyonik polielektrolit kullanırsınız ama kimyasal çökertme noktasında yani flokülasyon aşamasında terbiye işletmesinin suyu için katyonik polielektrolit çoğu zaman işe yarar (nadirende olsa anyonik polielektrolit kullanılır) indigo için ise genellikle anyonik polielektrolit etkili oluyor. Bu noktada size tavsiyem şu ki bu bahsettiğiniz sektörde su çok değişkendir. Üretilen parti değişince gelen su karateristiği değişir bu sefer elinizdeki kimyasalllarla suyu bugün arıtıp yarın arıtamayabilirsiniz. Hatta sabahki su ile öğlen gelen su arasında bi uçurum olabilir. Bu yüzden elinizde demir3klorür, alüminyum sülfat, PAK, hibrit koagülantlar ve anyonik ve katyonik polielektrolitleri bulundurun. Gelen atıksu karakteristiği değiştikçe kendiniz jar testi yapın ve bunları her an ulaşabileceğiniz şekilde raporlayın. Hangi kimyasallar hangi parti üretilirken gelen atıksuda işe yarıyor bunu bilin. Ve planlama birimiyle sürekli iletişim halinde olup bu tecrübe ile hareket ederek şu parti üretilecekmiş bu parti üretimi esnasında oluşan atık su için şu kimyasallar iyi işe yarıyor deyip onları hazır bulundurabilesiniz. Doğru dozajlama içinse tavsiyem yarım saatte bir dozajlama için anlık hızlı ve kısa jar testi yapmanız. Kimyasal pazarlamacıları ile elbette çalışırsınız ama sakın onların söylediklerini olduğu gibi kabul etmeyin, mümkünse saha denemesi isteyin ve sizin suyunuzun değişken karakterde olduğunu unutmayın. Tabi birde nötralizasyon olayı var, o noktada da muhtemelen tecrübesi olan herkes (bende dahil) CO2 gazını tavsiye edecektir.

Analizlere gelince giren atıksudan iki-üç güne bir analiz yapmanız ilk sıralar faydanıza olur zaten zamanla bu sıklığı haftada 1 hatta 15 günde 1 şeklinde azaltırsınız. kimyasal arıtmanın çıkışındanda aynı şekilde. biyolojik arıtma konusunda anladığım kadarıyla fosfor ve azot giderimi yapmayacaksınız zaten çıkış suyunda azottan sorumlu değilsinizdir (tablo 19a tabii olduğunuzu düşünüyorum) fosfor konusunda da sıkıntı yaşamazsınız. Sizi zorlayacak olan sülfattır o konuda da alüminyum sülfat kullanmazsanız veya sülfatla bağlanmış bir koagülant kullanmazsanız sıkıntıya girmezsiniz. Çıkış suyunda ilk sıralar 2-3 günde analiz yapmanız analiz yaparkende sülfatıda analiz etmeniz gerekir. zamanla tesis size siz tesise alıştıkça bu sıklığı zaten düşürürsünüz.
bunun yanı sıra vermek istediğim bir tavsiye biyolojik arıtmaya akm kaçırmamaya çalışın. yani akm olayını kimyasal arıtmada bir türlü halletmeye çalışın. Sizinkine yakın bir proses varsa ki öyle tahmin ediyorum Maraştasınızdır ve sizinkine yakın bir tesis vardır, onlardan bakteri alabilirsiniz. son bir tavsiyemde tesiste suyu doğru ayarlamaya çalışın. elbette dengeleme havuzu boş olmalı her an gelebilecek bir atıksu kütlesine hazır bulunmalısınız ama yinde suyu kimyasal arıtmayada biyolojik arıtmayada verebileceğiniz en düşük hızlarda vermeniz temas süresini maksimumda tutmanız demektir. buda arıtmadan maksimum verimi alıp minimum maliyet oluşturmanız demektir.

Umarım size bir faydası olur. Başarılar dilerim.
 
Üyeler Görebilir
Öncelikle verdiğiniz cevaplar için çok teşekkür ederim. @Adem Piştofoğlu @Hasan Asdemir

Tesisteki giriş boi5 yükü 786,63 mg/l
Döner biyodisk elek elyafları tutması için kimyasal havuzlarının önüne koyuldu. (Kuran firmanın tavsiyesi)
Kuran firmanın istediği kimyasalları getirdik.

Ph dengeleme için sülfirik asit kullanacağız.
Renk giderici, koagülant(PAC), anyonik, katyonik, sülfür/sülfit giderici, serbest klor(biyosit), yağ giderici gibi kimyasalları lçkuran firmanın isteği üzerine aldırdık.
Biyolojik arıtma için hazır bakteri almayı düşünüyoruz uygun olan bir firmadan getirteceğiz. Firmamız maraştadır.

Üretime bağlı olarak kimyasal kullanımını gözeteceğim, tavsiyeniz için teşekkürler.

Tablo 10a tabiyiz. Analizler için laboratuvar kurulacak, spektrofotometre ve diğer beher vs. gibi malzemeler alınacak. Spektrofotometre yeterli olacak mı istediğim analizleri yapmak için yoksa başka ekipman gerekli midir?

Ayrıca, biyolojik arıtma için f/m oranını belirleme, olası koku problemine karşı neler yapılmakta, çamur seviyesinin kontrolü için neler nasıl yapılmalı geri devir oranı, atılacak çamur miktarı gibi işler nasıl belirlenmeli bunların dışında başka neler olmalı gibi... tesisin genel işleyişi hakkında bilgide verebilir misiniz?
 
Üyeler Görebilir
Anonim (01e0)Döner biyodisk elek o zaman o.

F/M oranını belirlemek için kül fırını vs gerekiyor. Kendi imkanlarınızla biraz zor olabilir.
Çamur seviyesinin en basit kontrol şekli imhoff hunisi ve AKM ölçümü yaparak SVI hesaplamaktadır.
İmkanları kısıtlı bir tesiste geri devir imhoff sonucu, SVI, havalandırma havuzu imhoff seviyelerine bakarak çamur atıp atmama kararı vermek mümkün. İlk etapta böyle yapabilirsiniz. Havalandırma havuzunda imhoff sonucu yükselene kadar yüksek geri devir yaparak yaparak devam edin.

Sanırım sistem uzun havalandırmalı. Havalandırma havuzu rayına oturmaya başladığında geri deviri yavaş yavaş kısarsınız. Uzun havalandırmalı sistemler nispeten düşük geri devir oranlarında daha iyi çalışıyor. Tüm işletme prosesini kimse oturup sıfırdan forumda yazamaz açıkçası. Yazınca kitap olur. Problem yaşarsanız o problem özelinde yardımcı olabiliriz.

Gözlemlerim sonucunda not düşeyim,

Genellikle endüstriyel tesislerde biyolojik arıtmayı işletmek zordur. Tesisi kuran firma, kimyasal tedarikçileriniz vs. kimyasal arıtmaya abanıp biyolojik arıtma için de "oksijen verin işte he" şeklinde ilerleyebilir. Bu aşırı kimyasal sarfına, aşırı çamur oluşumuna, gereksiz aşırı para harcamaya neden oluyor. Zaten su arıtmayı maliyet gören iş veren de ilk fırsatta arıtma tesisini büyük bir gider kalemi görüp suyu arıtmadan deşarj etmenin yollarını arıyor. Biyolojik arıtmayı güzel çalıştırabilirseniz masraflar düşer ve tasarruf da yapmış olursunuz. Kimyasal arıtmanın pek bir olayı yok. Hatalı tasarım yapılmadıysa doğru dozajda kimyasalı verip arkanıza yaslanıyorsunuz. Biyolojik arıtmayı yüksek verimde çalıştırmak kişiye deneyim de sağlar.

Başarılar.
 
Üyeler Görebilir
döner disk elek oraya koyabileceğiniz en mantıklı ön arıtma olmuş. Analiz için spektrofotometre yanında birde akm ve mlss analizi için vakumlu filtrasyon düzeneği ve etüv almalısınız. Diğer sülfür-sülfit-sülfat gibi bileşikleri, renk parametrelerini ve birçok parametreyi spektrofotometre ve termoreaktör yardımı ile analiz edebilirsiniz. F/M oranı hesabı ise (BOİ * Debi) / (MLSS * Havalandırma havuzu hacmi) formülü ile hesaplanmaktadır. Koku problemi karşısında ise koku giderim sistemleri kurulabilir ama oldukça maliyetli işlerdir. Her daim koku problemi olunca düşünülür genelde fakat dönem dönem koku problemleriniz oluyorsa koku giderici kimyasallar dozajlayabilirsiniz. Oldukça etkili oluyorlar. Muhtemelen yerleşkeye yakın değilsinizdir bu sebepten dolayı işletmenizi kokudan ötürü şikayet etmezler diye düşünüyorum. Tesisi ilk kurduğunuz zaman zaten kuran firma size %100 geri devir yaptırmanızı söyler. Sonrasında ise tesisinizin en iyi verimle çalıştığı mlss değerlerini tespit edip (genelde 3000-4000 mg/l arası) o mlss değerleri aşıldıkça çamur çekimi yapmalısınız. Yani o değerleri korumalısınız. Bir tavsiye olarakta kimyasal arıtmada hibrit koagülantları bi deneyin derim. Çünkü Adem Bey'inde dediği gibi kimyasal arıtmaya abanıp gereksiz kimyasal sarfiyatı yapılmamalı. Kimyasal arıtma için kullandığınız her kimyasal madde, kimyasal arıtmanın sonucunda size arıtma çamuru olarak geri dönecektir. Hibrit koagülantlar toplam kimyasal sarfiyatını en aza indirgediği için kimyasal arıtmadan kaynaklı oluşan arıtma çamuruda en az oluyor buda size zaman ve maddi tasarruf sağlamış oluyor. Bunun yanı sıra işletmeniz inditeks ile çalışacaksa eğer inditeks toplam kimyasal sarfiyatınızı önemser. Fakat şunu belirtmek isterim sizinki gibi işletmelerde üretim değiştikçe atıksu karakteristiği değişir. Buda kimyasal arıtmayı çok sıkı takip bazen edip gün içinde bile sürekli dozaj miktarı güncellemenizi gerektirir.
 
Üyeler Görebilir
Merhaba @Adem Piştofoğlu @Hasan Asdemir sizlerden yardımlarınızı rica ediyorum tekrardan.

2 Adet havalandırma havuzu var birbirine karışmıyor. Birinde blowerla birinde aeratörle havalandırma sağlanıyor. (Deneme amaçlı)

Blower olan havuzda imhoff deneyi sonucu 600 mg/l ve oksijen miktarı 1,3 mg/l.

Aeratör olan havuz içinse imhoff sonucu 750 mg/l ve oksijen miktarı 1,4 mg/l.

Aeratör olan havuzunda bugün ki gözlemim köpük oluşumu artmaya başladı. Havuzların görselleri ekte mevcut. Geri devir hattı 24 saat çalışır durumda.

Görseller normal midir? Çamur çekimi yapmam doğru olur mu? Neler yapmam gerekir görüşleriniz nelerdir? Şimdiden teşekkür ederim. Teşekkür ederim

17231228638691103057127586401523.jpg17231228969117773140245269333585.jpg
 
Üyeler Görebilir
Bakın bir çok tesiste imhoff honisine bakılıp çamur çekme yada çekmeme kararı alınır. Lütfen siz bu yanlışı yapmayın, bu imhoff honilerinin yanı sıra bir mlss analizi (yani havalandırma havuzunun akm analizi) yapın o sonuçlara göre çamur çekip çekmemeniz gerektiğini nedenleri ile izah edeyim. Birde ben size şunu sorayım. Ne zamandır bu denemeyi yapıyorsunuz ve imhof honisine aldığınız numunelerdeki çamurların flok yapısı nasıl? ince taneciklermi var yoksa kalın kaliteli güzel floklaşmamı var hangisi nasıl acaba çok merak ettim.
 
Üyeler Görebilir
Bu fotoğraftan anlamak zor ama renk olumlu izlenim verdi. Görünen köpükler de istenen şekilde olumlu izlenim veriyor. İmhoff ölçümü yaptığınız numunede AKM ölçümü de yaparsanız güzel olur.

Oksijenleri nasıl ölçüyorsunuz?

C : N : P dengesini takip etmeniz lazım. Yani havalandırma havuzu öncesi azot ve fosfor analizine ihtiyaç var. Havalandırma öncesi suda birkaç defa homojen numunede azot ve fosfor ölçümü yapıp aşağı yukarı bir ortalama değer bulduktan sonra üretimde bir değişiklik yoksa sadece biyolojik çöktürmeden çıkan suyun da azot ve fosfor ölçümünü yaparak havalandırma havuzunda azot ve fosfor sınırlayıcı olmuş mu olmamış mı görebilirsiniz. Böylelikle takviye yapmak gerekirse farkında olursunuz.

Hazır kitler ile bu analizleri yapıyorsanız 1 paket LCK339 ve 1 paket LCK304 alın. Bunlar ile havalandırma havuzunun verimini ölçebilirsiniz. Alırsanız yardımcı oluruz.

Bir de her sistem kendi içerisinde değerlendirilmelidir. İmhoff'da X okudum çamur atayım, Y okudum çamur atmayayım diye bir şeye takılmayın. En ideal durumu kendiniz bulacaksınız ama imhoff tek başına yetmez ama önemli fikir verir. AKM ölçümü çok önemli. Geri devir asla kapatılamaz. Geri devir hep çalışmak zorundadır. Geri devirin debisiyle oynamak gerekir. Frekans konvertörü olmalı en azından yoksa ilgili teknik biriminin onayı ile en azından kısıcı bir vana vs konabilir. Sabit debisi değişmeyen bir geri devir varsa sizi zorlar.
 
Üyeler Görebilir
@Adem Piştofoğlu Merhabalar Adem Bey, benim bir türlü nasip olupta öğrenmediğim bir konu var öyle tahmin ediyorum bu konuda bilginiz vardır. Bahsi geçtiği için burada sorayım dedim. C-N-P dengesi konusunda sıkıntı yaşarsak, yani diyelimki suda C-N-P oranları sırasıyla 100-1-1 gibi değerlerde olsa eksik olan azotu tamamlamak için giriş atık suyuna azotmu eklememiz gerekir. Yani azot içerikli bir gübre veya başka uygun bir madde mi giriş suyuna eklenmelidir. yada tam tersi karbon miktarını özel olarak düşürecek başka bir yolmu vardır acaba.
 
Üyeler Görebilir
Hasan AsdemirEvet, bu durumlarda azot ve fosfor takviyesi yapmak gerekiyor. Sektörde buna dikkat eden az. Dikkat edenler de genellikle DAP ve Üre gübreleri atıyorlar. Teknik olarak işe yarar elbette. Bu bir çözüm. Bizim farklı ve ekonomik çözüm yöntemlerimiz var. Patent ve yayım hazırlıkları var. Bitince paylaşırım.

Personellerin kullandığı tuvaletlerin gideri belediye kanalizasyonuna değil arıtma tesisine verilmeli. Oradan gelecek azot ve fosfor değerli.
 
Üst