Türkiye'nin İngiltere'den çöp alması

Çöp ithal etmek değil ama geri dönüştürülebilir atığımızı ayrı toplayamıyor olmamız geri kalmışlığımızın göstergesi olabilir. Yoksa bence olayı hammadde ithalatı olarak görmek lazım biraz. Ayrıca gelişmiş ülkelerden de atık ithalatı yapanlar var yanlış bilmiyorsam.

Katılıyorum size ayrıca hammaddeye çöp diyerek baştan kaybetmiş bence de, gayet doğal bir durum, iç piyasadan daha kaliteli daha ucuz ise niye almasın sanayici, sadece iç piyasaya zarar gelmesin diye kota konulabilir, oda zamanla olacaktır zaten

Çok yerinde bir tespit tebrikler

Kendi ülkemizde düzgünce ayrıştırma işlemleri yapılsa zaten bunlara gerek kalmaz

Cahillerin zoruna giden haber. Atla deveyi ayırt edelim. Öncelikle Türkiye'nin, kendi çöpünü değerlendiremezken başka ülkelerden çöp ithal edecek durumda olması üzücü evet. Düşünün o kadar gerideyiz ki çöplerimizi ayrıştırma konusunda binlerce kilometre öteden hem çöpün kendisine hem de nakliyatına para verip getirmek ülkemizdeki çöpü ayrıştırmaktan daha ucuza geliyor.

Çoğu kişinin kafa karışıklığı yaşadığı nokta da bu. Haberde geçen "çöp" nitelikli ve kullanıma hazır, ayrıştırılmış çöp. Yani tekrar ayrıştırılmıyor. Bir kısmını kullanıyoruz gerisini doğaya salıyoruz diye bir şey yok.

Başlık Türkiye'nin çöplük olarak kullanılması gibi yönlendirici bir tabir olunca ve içimizden bazı kişilerin de irdeleme kapasitesi düşük olunca tepkilere maruz kalıyoruz sevindirici haber dediğim için.

Sevindirici olan başta Çin olmak üzere çöp ithalatı yapan ülkelerin çöp ithalatını durdurması sonucu Türkiye'nin bu sektöre yönelmesi ve ileri görüş sergilemesidir. Bir milyardan fazla nüfusa sahip Çin neden bir anda çöp ithalatını yasakladı sizce. Bugüne kadar kendi çöpleri yetmiyor muydu? Formül çok basit. Önce ayrıştırılmış çöp ithal edip altyapının ve tesislerinin kurulmasını beklersin sonra bir anda çöp ithalatını yasaklarsın. Ülkende kurulan tesislerin çalışmaya devam edebilmek için seve seve kendi ülkendeki çöpü ayırt etmenin bir yolunu bulmaya mecbur kalır. Her şey yasayla ve vergi artırmakla olmuyor.

Sevindirici gelişme diye bu yüzden diyorum. Kimse kusura bakmasın ama çöpünü ayrıştırıp atma seviyesinde bir medeniyet değiliz. Ülkede çöpler geri dönüşüme gönderilecek şekilde toplansa kimse İngiltere'den çöp ithal etmeye gerek duymaz ve hiç kimse gerçekten iyi paralar kazanacak olmasa o kokuya katlanmaz. Yanlış anlamayın hükümet güzellemesi yapmıyorum. Sevindirici gelişmedir nacizane fikrim.

Çin de Türkiye'den çamur falan alabiliyor mesela. Hem çöptü bilmem neydi derken üstüne güneşin batmadığı imparatorlukla arayı iyi tutmak lazım.

Edit: değiştirildi.

Plastik atıklar çöp kategorisinde olmadığı için haber yanlış. Muhtemelen sanayiciler Plastik hammadde üretmek üzere plastik atıkları satın almışlar. Belki de bir sanayici bile olabilir rakam bence çok yüksek değil. Plastik atığa çöp gözüyle bakınca her şey yanlış görünür.

Bazı arkadaşlar sanırım olayı yanlış anlamış. Olay dönüp dolaşıp siyasete bulaşmış.

Türkiye atığını yeterince ayrıştıramıyor

"Research published in the journal Science as among the top 20 countries in the world for mismanaging plastic waste.
Municipalities in Turkey, who are responsible for collecting the waste, gathered 31m tonnes in 2016. According to the statistical institute in Turkey, only 9.8% was sent to recycling centres, with the rest stored in landfills."

Türkiye plastik atık toplama konusunda en kötü 20 ülke arasında, 2016 yılında belediyeler 31 milyon ton atık toplamışlar Tuike göre katı atık sahalarında depolanan atık ile birlikte geri dönüştürülen atık yalnızca % 9,8.



Bu geliişmişliğin değil malesef geride kaldığımızın simgesidir. İngiltere niye bizim atığımızı almıyor onların yeterli geri dönüşüm makinaları yok mu ,,

'Çöp' ithal etmek geri kalmışlığın göstergesi değildir. Ülkemizde mevcut olarak oluşan 'çöp'leri doğru ayrıştıramamak, doğru yöneterek geri kazanımını ve geri dönüşümünü sağlayamamak geri kalmışlığın göstergesidir. Kendi atıklarımızın tamamını değerlendirebiliyor olsak, üstüne bir de yurtdışından 'çöp' ithal ederek bunlardan enerji, hammadde kazanabiliyor olsak aslında çok mantıklı bir hareket olur. Ancak gelin görün ki Türkiye şuan bu konumdan çok uzakta. Çöp derken sadece plastik, kağıt, cam gibi geri dönüştürülebilenler değil, enerji olarak geri kazanılabilen evsel atıklar da buna dahil. Bakın İsveç'e. Adamlar kendi ülkelerinde evlerden çıkan çöplerin %99'unu elektrik üretimi için, kalan %1'lik kısmını ise tarımda gübre amaçlı değerlendiriyor. Kendi ülkelerindeki çöpler bitiyor, birde diğer ülkelerden çöp alıyorlar. "Petrolsüz Ülke" programı çerçevesinde, 2030 yılında ülke genelinde fosil yakıtların kullanılmasına son vermeyi planlıyorlar. Bu adamlar gibi olsak, ülkelerin 'çöp'lerini toplayalım, hiç sıkıntı yok

Dün mecliste Çevre Kanunu görüşüldü,
İnanılmaz cahiller var, vekillerin sunumlarını gerçekten içler acısı buldum. Her bir vekil çıktığı ilin çevre sorununu fotoğrafla anlatıyor; kiminin deresi kiminin havası bozulmuş. Hala fabrikalar, hes ler yüzünden diyenler var, ne yapalım şimdi fabrikaları mı kapatalım? Olayları çok yanlış yorumluyorlar, çözüme ulaşamıyorlar.
Atıklar çevreyi kirletmez; değerlendiremezsen, arıtamazsan, bertaraf edemezsen çevre kirlenir. İçinde mühendislik olmadan çevre temizliği olgusu, çevrecilik ideolojisinden öteye gidemeyecektir.

Çevre kanunu mecliste görüşülmeye başlandı 15. maddeye kadar da ilerleme kaydedildi. Yapılan kanun değişikliği ile alış veriş poşetlerinin ücretli olması ön plana çıksada bununla birlikte bir çok alanda yeni yaptırımların olacağı görülüyor. Kanunda yapılan değişiklikler beraberinde ülkemizdeki geridönüşüm sistemini kökten değiştirecek altyapıyı beraberinde getiriyor. Bu konuda bazı öngörülülerim sistemin nereye doğru evrileceğini tahmin etmek zor olsada sizlerle paylaşacağım.

Çevre kanunundaki piyasaya sürenden adet ve ton başı alınacak ücretler bugün ödediği piyasaya süren sorumuluğu kapsamında ödediği ücretleri bazı ürünlerde10 kat bazılarında ise 20 kat daha fazla olduğu görülüyor. Pet şişeler için piyasaya sürenler bu yeni kanunla birlikte ton başına 2000 TL civarında bir çevre katılım payı ödeyecekleri gözüküyor. Alışveriş poşetleri ise 15 kr adet ücreti ile 25 kr müşteriden alınacak ücret toplamda 40 kr adet başına çevre katılım payı ödemesi yapması planlanıyor. yılda 45 milyar adet poşet kullanılıyor ülkemizde pazar poşetleri ve çok hafif poşetleri hesaba katmazsak ve %50 poşet kullanımının azaldığını varsayarsak sadece poşet için çevre katılım fonuna 4 milyar TL gireceğini tahmin ediyorum.

İçecek ambalajları için adet başına verilen fiyatlar ufak görünsede bunu tonaja çevirdiğimizde piyasaya sürene ton başına ekstra 2000 TL bir maliyet daha oluşacak. Kağıt için bu 300 TL/TON olacak bu rakamlar ile hesap yapıldığında çevre katılım payı ile bakanlığın tüm Türkiyeye mükemmel bir geridönüşüm sistemi kuracak bir bütçe oluşuyor. Bu noktada oluşan bu bütçenin nasıl kullanılacağı hangi verilere ve envantere dayanarak yatırım planları yapılacağı en çok merak edilen kısım oluyor.

2011 yılında büyük bir şehir belediyesi bir araştırma yaptırmış ve ikili toplama sisteminin nasıl hayata geçeceği konusunda çalışmalar yaptırmıştır. Bu araştırmadan yola çıkarak ve mevcut bir kaç belediye de uygulanan 5+2 sistemi yani 5 gün çöp 2 gün ambalaj atığının aynı çöp arabaları ve ekiple toplandığını görüyoruz. Yeni yasa sanki bu sistemleri daha ön plana çıkaracak gibi görünmektedir.

Mevcut sistemdeki toplama sisteminin ve ihalelerin sürdürülebilir olmayacağı sıfır atık yönetmelik taslağı ile görülüyor. Bu taslak ile sıfır atık belgesi alan konut dışındaki tüm ticarethane, okul, avm gibi kurumlar topladıkları atıkları satabilecek duruma gelecektir. Bu durumda sadece konuttaki ambalaj atığının kaldığı bir sistemde toplamanın mevcut TAT lar tarafından yapılamayacağı ve üstüne de para vererek aldığı ihaleleri bir bir iptal edeceği düşünüyorum.

Tahminimce mevcut TAT lar artık 2009 öncesindeki gibi toplanan atıkları satın alma, dışardan toplama ve sanayiden toplama gibi işlere dönerken. Belediyeler de artık işçi ve araçlarını çöp le birlikte ambalaj toplaması için de kullanacak gibi görünüyor.

Bu kanun değişikliğinin ülkemize hayırlı olmasını ve sistemi daha ilerilere götürmesini temenni ediyorum.

Serhan MADEN
Çevre Yüksek Mühendisi

İç piyasadaki tedarikciler plastik atıklar ağır gelsin diye hileye basvuruyormus.. Makina parçaları ve hayvanlarin kafatasi kemikleri ve uzuvlarini bile karıştırıyorlarmis sanayicilerde bu yüzden ithal etmeyi tercih ediyormus. Daha önceki is yerimde öğrendim.

Bu atık ithalatı konusu plastikte olduğu gibi metal hurdada da aynı şekilde uygulanmakta. Ülkemizde yeterli ayrıştırma ve geri kazanım oranları sağlanamadığı için ithalata başvuruluyor. İthalat yapan firmaların çoğunluğu da bu hurda malzemeleri hammadde olarak kullanmak yerine ticaretini yapmak için getiriyor.

Benim fikrim atık ithalatı uygulaması firmalar için güzel bir fırsat. Ama gönül ister ki ülkemizde yeterli ayrıştırmayı sağlayıpta kendi atıklarımızı bitirdikten sonra yurt dışından ihtiyaç gidersek...

Bu atıkları ithal ederken geri kazanım tesisleri para ödüyor. Aslında yurtdışındaki firmanın geri kazanım tesislerine para ödemesi gerekir. Toplama ayırma ve geri kazanım tesislerine daha çok imkan ve maddi destek sağlanması gerekir.

Bu plastik ithalatı son zamanlarda basında yanlış lanse ediliyor ve bir çok kişi konuyu yanlış anlıyor aslında. “Avrupanın çöpünü alıyoruz” olarak bakılıyor olaya, aslında aldığımız şey hammadde bizim için. @Fatih Koçak ın dediği gibi keşke kendi ayrıştırma-toplama-geri kazanım oranlarımız fazla olsa hatta bize yetmese de öyle alsak ama.. daha çok yolumuz var o konuda.

bu konuda sizinle aynı fikirdeyim. Çöp diye nitelendirdiğimiz evsel atık bile eğer tam ayrışmış ve kaliteliyse ( bizim ülkemizde ayrışma verimi henüz düşük) ithal etmek bir problem değildir. Elbette dış alım müthiş bir olay değildir, ancak dışarıdan telefon almakla çöp almak aynı şeydir.

Üstüne onlardan aldığımız plastikten elde edilen hammadde ile bir ürün ortaya koyup tekrar İngiltere'ye satılabilirse tadından yenmeyecek durum.