CO2'nin Doğrudan Etkileri
"Karbondioksit gezegenimizin iklimini değiştirmekten en çok sorumlu olan sera gazı"
Böyle söylenince biraz fazla yavan kalıyor gibi.
Çarpıcı olması için detaya inmek gerekebilir.
Okyanus asitlenmesi
Fosil yakıtların yakılması gibi insan faaliyetlerinden atmosfere salınan karbondioksitin yaklaşık %30'u okyanuslar tarafından emiliyor. Emilim sonucunda karbonik asit miktarında artış meydana geliyor. Tüm bu kimyasal reaksiyonların sonucunda da okyanuslar daha asidik hale geliyor.
Okyanusların daha asidik hale gelmesinin anlamı nedir?
Yüksek asit konsantrasyonu okyanusun karbonat iyonlarını tüketerek mercanlar gibi hayvanların iskeletlerini oluşturan kalsiyum karbonatın parçalanmasına sebep oluyor. Kalsiyum karbonat yoksa, mercanlar ve bazı diğer canlılar için iskelet (kabuk) yok demektir.
Aşağıdaki çizim, okyanus asitlenmesinde yer alan kimyanın basitleştirilmiş bir versiyonu ve bunun okyanustaki irili ufaklı hayvanların iskeletlerini nasıl riske attığını gösteriyor.
Özetleyecek olursak okyanus asitlik derecelerinin bozulması sudaki canlıların kabuk oluşturma düzenlerinin bozulacağını gösteriyor.
Tecrübe ile sabit, düzenin bozulması halinde başımıza neler gelebileceğini biliyoruz.
2021 - Yılın Basın Fotoğrafı ve AB Yılın Çevre Fotoğrafı - Ümit BEKTAŞ / Reuters
Yine de düzenin bozulması halinde neler yaşanabileceğine dair detaya inmek gerekirse;
Yüksek Biyoçeşitlilik
Mercan resiflerine "denizlerin yağmur ormanları" diye boşuna denmiyor.
Resifler, dünya okyanus alanının %0,1'inden daha azını kaplamasına rağmen, gezegende 4000'den fazla balık türü, 700 mercan türü ve binlerce başka deniz florası ve faunası içeren yaklaşık 250.000 bilinen deniz türünü barındırırken yüksek biyolojik çeşitlilikleriyle tanınırlar.
Bilim adamları tarafından bir milyondan fazla türün, inanılmaz çeşitlilikte balıklar, kabuklular, derisidikenliler, yumuşakçalar, süngerler, anemonlar, deniz kaplumbağaları ve diğerleri için mükemmel bir yaşam alanı ve güvenli bir saklanma yeri sağlayan mercan resifleriyle ilişkili olduğu tahmin edilmektedir.
Bu hayvanların her biri ya suyu filtreleyerek ya bol miktarda alg tüketerek ya da belirli bir türü kontrol altında tutarak resif ekosisteminde önemli ve benzersiz bir rol oynuyor.
Robert Delfs / WWF-Canon
Okyanusların asit dengesini bozmak, yağmur ormanlarını yakmakla eşdeğer diyebiliriz.
Mercanların görevi canlılara ev sahipliği yapmakla bitiyor mu?
Besin Döngüsü ve Karbon Fiksasyonu
Mercanlar, mercan poliplerinin her birinin içinde bulunan adı verilen mikroskobik tek hücreli fotosentetik bir alg ile yakın bir karşılıklı ilişki (mutualizm) oluşturur.
Polipler; mineralleri ve küçük organizmaları yutar, sindirir ve kalsiyum karbonatı iskelet üzerinde biriktirir.
Zooxanthellae; azot atığını besler ve mercanlar tarafından besin olarak kullanılan organik maddenin yanı sıra fotosentez için oksijen sağlar.
Fotosentetik süreç, inorganik karbonu organik karbona dönüştürerek karbon fiksasyonuna yardımcı olur. Organik karbon daha sonra mercanlar tarafından çözünmüş organik madde (mercan mukusu) olarak çevredeki suya salınır. Bu mukus, birçok resif organizması için bir besin kaynağı görevi görür ve zengin deniz ekosistemi için bir temel oluşturur.
Bu süreç boyunca mercanlar okyanuslardaki karbondioksit seviyelerini düzenler.
Mercan resifleri olmasaydı, karbondioksit seviyelerinde tüm deniz canlılarını ciddi şekilde etkileyecek bir dengesizlik olurdu.
Su Filtrasyonu
Mercanların ve süngerlerin çoğu okyanus suyunda asılı kalan partikül maddeyi süzerek beslenirler. Bu, kıyıların yakınında su kalitesinin korunmasına yardımcı olur ve karşılığında deniz florası ve faunasının hayatta kalmasını kolaylaştırır.
Photo: The Ocean Agency/Anett Szaszi
Gıda Güvenliği
Mercan resifleri ayrıca ticari olarak değerli birkaç yenilebilir balık türü için fidanlık görevi görür.
Balıklar, kıyı bölgelerinde yaşayan insanlar için birincil protein kaynağı olmuştur. Istakozlar, yengeçler ve yerel balıklar da yumurtlamaları ve yaşam alanları için resiflere bağımlıdır.
Yaklaşık 1 milyar insan, yiyecek ve geçimlerini balıkçılıktan sağlamak için mercan resiflerine bağımlıdır.
Bu resifler uygun şekilde yönetilirse, resif alanının kilometre karesi başına yılda 15 tondan fazla balık ve diğer deniz ürünleri üretebilir.
Sonuç olarak;
Bireysel manada benim yapabileceğim zarar küresel şirketlerin zararının yanında çok da mühim değil diye düşündüğümüz anda çıkmaza giriyoruz.
"Karbondioksit gezegenimizin iklimini değiştirmekten en çok sorumlu olan sera gazı"
Böyle söylenince biraz fazla yavan kalıyor gibi.
Çarpıcı olması için detaya inmek gerekebilir.
Okyanus asitlenmesi
Fosil yakıtların yakılması gibi insan faaliyetlerinden atmosfere salınan karbondioksitin yaklaşık %30'u okyanuslar tarafından emiliyor. Emilim sonucunda karbonik asit miktarında artış meydana geliyor. Tüm bu kimyasal reaksiyonların sonucunda da okyanuslar daha asidik hale geliyor.
Okyanusların daha asidik hale gelmesinin anlamı nedir?
Yüksek asit konsantrasyonu okyanusun karbonat iyonlarını tüketerek mercanlar gibi hayvanların iskeletlerini oluşturan kalsiyum karbonatın parçalanmasına sebep oluyor. Kalsiyum karbonat yoksa, mercanlar ve bazı diğer canlılar için iskelet (kabuk) yok demektir.
Aşağıdaki çizim, okyanus asitlenmesinde yer alan kimyanın basitleştirilmiş bir versiyonu ve bunun okyanustaki irili ufaklı hayvanların iskeletlerini nasıl riske attığını gösteriyor.
Özetleyecek olursak okyanus asitlik derecelerinin bozulması sudaki canlıların kabuk oluşturma düzenlerinin bozulacağını gösteriyor.
Tecrübe ile sabit, düzenin bozulması halinde başımıza neler gelebileceğini biliyoruz.
2021 - Yılın Basın Fotoğrafı ve AB Yılın Çevre Fotoğrafı - Ümit BEKTAŞ / Reuters
Yine de düzenin bozulması halinde neler yaşanabileceğine dair detaya inmek gerekirse;
Yüksek Biyoçeşitlilik
Mercan resiflerine "denizlerin yağmur ormanları" diye boşuna denmiyor.
Resifler, dünya okyanus alanının %0,1'inden daha azını kaplamasına rağmen, gezegende 4000'den fazla balık türü, 700 mercan türü ve binlerce başka deniz florası ve faunası içeren yaklaşık 250.000 bilinen deniz türünü barındırırken yüksek biyolojik çeşitlilikleriyle tanınırlar.
Bilim adamları tarafından bir milyondan fazla türün, inanılmaz çeşitlilikte balıklar, kabuklular, derisidikenliler, yumuşakçalar, süngerler, anemonlar, deniz kaplumbağaları ve diğerleri için mükemmel bir yaşam alanı ve güvenli bir saklanma yeri sağlayan mercan resifleriyle ilişkili olduğu tahmin edilmektedir.
Bu hayvanların her biri ya suyu filtreleyerek ya bol miktarda alg tüketerek ya da belirli bir türü kontrol altında tutarak resif ekosisteminde önemli ve benzersiz bir rol oynuyor.
Robert Delfs / WWF-Canon
Okyanusların asit dengesini bozmak, yağmur ormanlarını yakmakla eşdeğer diyebiliriz.
Mercanların görevi canlılara ev sahipliği yapmakla bitiyor mu?
Besin Döngüsü ve Karbon Fiksasyonu
Mercanlar, mercan poliplerinin her birinin içinde bulunan adı verilen mikroskobik tek hücreli fotosentetik bir alg ile yakın bir karşılıklı ilişki (mutualizm) oluşturur.
Polipler; mineralleri ve küçük organizmaları yutar, sindirir ve kalsiyum karbonatı iskelet üzerinde biriktirir.
Zooxanthellae; azot atığını besler ve mercanlar tarafından besin olarak kullanılan organik maddenin yanı sıra fotosentez için oksijen sağlar.
Fotosentetik süreç, inorganik karbonu organik karbona dönüştürerek karbon fiksasyonuna yardımcı olur. Organik karbon daha sonra mercanlar tarafından çözünmüş organik madde (mercan mukusu) olarak çevredeki suya salınır. Bu mukus, birçok resif organizması için bir besin kaynağı görevi görür ve zengin deniz ekosistemi için bir temel oluşturur.
Bu süreç boyunca mercanlar okyanuslardaki karbondioksit seviyelerini düzenler.
Mercan resifleri olmasaydı, karbondioksit seviyelerinde tüm deniz canlılarını ciddi şekilde etkileyecek bir dengesizlik olurdu.
Su Filtrasyonu
Mercanların ve süngerlerin çoğu okyanus suyunda asılı kalan partikül maddeyi süzerek beslenirler. Bu, kıyıların yakınında su kalitesinin korunmasına yardımcı olur ve karşılığında deniz florası ve faunasının hayatta kalmasını kolaylaştırır.
Photo: The Ocean Agency/Anett Szaszi
Gıda Güvenliği
Mercan resifleri ayrıca ticari olarak değerli birkaç yenilebilir balık türü için fidanlık görevi görür.
Balıklar, kıyı bölgelerinde yaşayan insanlar için birincil protein kaynağı olmuştur. Istakozlar, yengeçler ve yerel balıklar da yumurtlamaları ve yaşam alanları için resiflere bağımlıdır.
Yaklaşık 1 milyar insan, yiyecek ve geçimlerini balıkçılıktan sağlamak için mercan resiflerine bağımlıdır.
Bu resifler uygun şekilde yönetilirse, resif alanının kilometre karesi başına yılda 15 tondan fazla balık ve diğer deniz ürünleri üretebilir.
Sonuç olarak;
Bireysel manada benim yapabileceğim zarar küresel şirketlerin zararının yanında çok da mühim değil diye düşündüğümüz anda çıkmaza giriyoruz.