• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

Çevre görevlisi ve çevre danışmanlık firmaları hakkında yönetmelik 21.11.2013

Fatih Özcan

Site Kurucusu
Katılım
7 Aralık 2008
Şehir
Yurt Dışı
Firma
ABL Group
Arkadaşlar diğer konularda bir yönetici arkadaşımızın maddi hatasından dolayı mesajlar birbirine karışmıştır.

Lütfen yönetmelik ile ilgili tartışmalarınızı bu başlık altından yürütünüz.

Yönetmeliğin tamamına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
Gizlenen içeriği görüntülemek için Giriş Yap yada Kayıt Ol .
[/URL]
 
@Mahmut Cimşit


Mahmut bey oda konusuna müdahil olmadan bir cümlenize not düşmek istiyorum inanın yukarıda yazdığınız cümle kendi tecrübelerimle bile yanıltıcı bir cümle. Yıllarca yaşadım bunu insanlar mail bile atmıyor tepki gösterenler çok küçük bir azınlık oluyor. Biz şimdiye kadar korkmayın arkanızda biz varız diyemedik meslek olarak, onlardan bunu beklemekte çok doğru olmayacaktır..
 
@Mahmut Cimşit
Mahmut Bey, münakaşa falan söz konusu değil.Size yardımcı olmaya çalışıyorum sizde bana olursanız konuyu aydınlatırız kanaatindeyim.Eğer yanlış anlaşıldıysam da özür dilerim.Fakat Odanın varoluş gayesi zaten "KORKMAYIN arkanızda biz varız." değil midir? Oradakilerde sizler ve bizler gibi Mühendis yada "İNSAN." ! Ben de odayı yeri gelir eleştiririm ki daha önce bu forumda da eleştirmişimdir.Odanın desteğe falan ihtiyacı yok, imzaya da ihtiyacı yok. ÇMO ne istiyor yada istemeli söyleyeyim ben size; Ne istediğini bilen Kaliteli Çevre Mühendisi istiyor.Odayı ağlama duvarı amaçlı kullananları yada sadece eleştirenleri istemiyor ! Her sabah kalktığında ne yapmalı ne üretmeli diye akşama kadar kafa patlatan sorumlu Çevre Mühendisleri istiyor.Zaten bunlar mevcut olsaydı Yönetmeliği çıkaranlar Bizler olurduk....Katılmış olduğunuz kampanyalar için de teşekkür ederim size karşı bir tutumum söz konusu değil bunu da belirtmeliyim.Yarın öbür gün Oda Başkanı Olmamız istense ne yaparız ???
 
Mahmut Bey'e cevap yazacaktım ancak acilen çıkmam gerektiği için yazamadım. Ancak geri döndüm ve yazılanları gördüm. Gördüklerim de beni yanıltmadı. Oda şimdi gerçekten güçleniyor arkadaşlar. Şimdi Mahmut Bey'in bana yönelttiği sorulara geçelim:

Mahmut Bey'in düşündüğü üzere odada aktif görev alan birisi değilim. Oda yöentim kurulunda olan meslektaşlarımı, Baran Bey dahil çok sonradan tanıma fırsatım oldu. Bundan iki hatta üç önceki yönetimi de hatırlıyorum zira işşiz ve öğrenci olduğum dönemlere denk geldiler. O zamanlar da toplantılarına giderdim CMO'nun şimdi de gitmekteyim. Ankara'da düzenlenen hemen her toplantıya katılan birisiyim ve toplantılarda alınan kararlar, konuşulan konular dahil burada paylaşırım.

1. (illerde bulunan odalar toplantılar yapıyor(sonuç hakkında bir bilgi mevcut mu?) toplantıda konuşulan konular neler, neler not alındı ve ne gibi aksiyonlar planladı.)

İllerde yapılan toplantılar hem burada hem de odanın şubelerinin web sayfalarında duyuruluyor, maili olan arkadaşlarımıza maili atılıyor alınan sonuçlar burada ve odanın web sayfasında paylaşılıyor ve yine mail atılıyor.

2. (ÇMO gerekli çalışmaları yapıyor ise bizde bu odanın üyesi isek neden hiçbir şeyden haberimiz olmuyor.) sorunun cevabını yukarıda verdim.1. sorunun devamı olabilecek cümleyi ikiye bölüp sormuşsunuz.

3. (ÇMO nun son bir buçuk günde yapmış olduğu olumlu hareketleri ( sonuç alınmış) sayabilir misiniz?) Bu sorunuza alınmayın ama çok güldüm kendimi tutamadım. O yüzden kusuruma bakmayın.

Oda'daki çalışan meslektaşlarımız aynı sizler bizler gibi çalışan arkadaşlar. Yani bir patronları, bir hayatları, evlilikleri, bakmakla yükümlü oldukları insanlar var. Hayata karşı bir de bizim haklarımızı korumak adına bir sorumlulukları var. Bu sorumluluğu onlar hiç kimsenin zorlaması ile almadılar gayet de bunu isteyerek ve bilerek aldılar. Bunu oda seçimlerinde ve sonrasında gördüm. Aldıkları sorumluluğun zor ve yükünün ağır olduğunu biliyorlar mıydı? Sanırım bu kadarını beklemiyorlardı diyebilirim. Yahu bir düşünün: Kendi hayatınızda odanın yönetiminde sizin olduğunuzu düşünün. Sizi suçlayan, sürekli sizden bir şeyler bekleyen, toplantılarınıza katılmayan, katılınca saçma sapan konuşan insanları bir düşünün. Her seferinde yılmadan, bıkmadan, usanmadan patrona karşı, hayata karşı, varsa eşinize karşı olan sorumluluklarınızın yanında mesleki olarak bir noktada olduğunuza inandığınız ve yine "bu böyle olmamalı, bu meslek beni temsil ediyor kendimizi bu kadar ezdirmemeliyiz" diyerek idealinizin peşinde koştuğunuzu düşünün. Tüm şikayetlere, sizi iplemeyen Bakanlık, iş yerleri ve hatta kendi meslektaşlarınızın sorumsuzca davranışlarına rağmen. Sadece meslektaşlarınızdan toplantılara katılmasını, hiç değilse bir söz söylemesini istediğiniz ve kendinizi dev aynasında Oda Başkanı olarak görmeyip, şansınızı "biz birlikte güçlüyüz" mottosunda yola çıkarak her toplantıda, her söyleşide meslektaşlarınızdan katılım beklediğinizi bunu haykırdığınızı hayal edin. Şurada patronunuz size kızdığı zaman küsüp köşenize çekiliyorsunuz ve buradan kişisel iletilerinizle "batsın bu dünya" diyorsunuz. Bu insanlar ne yapsın peki?

3. sorunuza güldükten sonra şunu düşündüm. Odanın açtığı davalar 1,5 günde mi sonlanıyor? Veya kararlar 3 günde mi nihai oluyor? Sizin sorduğunuz soru ile alakalı olarak (ki bir çevre danışmanı olarak hukuksal süreleri, insan faktörünü, işin kalitesini, harcanan zamanı vs.. dikkate alarak böyle bir (çok afedersiniz) CAHİLCE bir soruyu sormamış olmanızı umardım. Hadi sordunuz o zaman şöyle anlatayım: Odanın son bir buçuk günde aktif olarak sonuca ulaşma ve olumlu hareket yapma yüzdesi sizin iş yerinizdeki patronunuzun size sıfırdan bir firmaya 1 ayda Çevre İzni almanızı istemesi ve sizin de bunu gerçekleştirme olasılığınızı yüzdesi ile eşittir. Umarım anlatabilmişimdir.

Saygılarımla,

Not: 14 Aralık'ta sizi büyük toplantıda görmek ve şu söylediklerinizi orada da duymayı çok isterim.:)

Not 2: Belki bilmiyorsunuz diye şöyle bir konu açmıştım bilginize :)
 
@Melih Coşar
@Melih Coşar Bey,
yorumlarınız ve açıklamalarınız için çok ama çok teşekkür ederim çok ama çok aydınlatıcı oldu. ancak ben hala sorularıma cavap bulamadım. Cevap olarak resmi kanıt resmiyete dökülmüş bir süreç sunmanızı bekliyordum.
 
Çevre Mühendisleri Odası'nın bu yönetmelik değişikliğindeki suçu nedir anlayamadım? Odanın savunucusu değilim, aktif olarak çalışmalarına katılamıyorum (genellikle zaman veya mekan sorunu) buna ek olarak açık konuşmak gerekirse benim de tepkilerim var. Oda nın aktif bir bilgilendirmeyi ve ısrarcı toplantıları belirli zamanlarda yapması. Yönetim seçimleri zamanı gibi. Böyle durumlarda tek tek üyelere ulaşıp, üyelerin birbirlerini bilgilendirmesi için çok ciddi çalışıyor oda. Belli sebeplerden dolayı bu yanlış davranışa rağmen, kişisel görüşlerim nedeni ile böyle durumlarda bile destek veriyorum aslında ama yanlış yapıyor. Hoş bu konuda da böyle yapmak zorunda, o ayrı bir konu. Ve yanlış yaptığı nokta sadece bu bence. Yönetmelikle ilgili değişikliği istemiyorsak kendi içimizde çatışmak yerine, ortak bir paydada bir araya gelip biz bir şeyler yapmalıyız Oda bizi temsil ediyor. Taleplerimizi net bir şekilde ortaya koyar, birlik olmayı başarabilirsek oda bu konuda da bizi temsil edecektir. Ancak tek başına yönetmelik değişikliğini engellemesi beklenemez. Dahası yönetmelik değişti diye odaya veryansın etmek anlamsız. İnsanlar kendi mesleğinin ne olduğunu iyi anlamalı, bu mesleğin önüne kimlerin engel koyduğunu iyi tespit edip onlara tepki koymalı bence. Şu anda odaya veryansın etmek yerine görüş bildirip destek vermek gerekir diye düşünüyorum. Atı alanın Üsküdar'ı geçmesine ramak kaldı zira.
 
@Funda Saltık
kurumlar başsız kalırsa ayaklar nere gideceğini bilemez.en kötüsüde olsa baş olacak.o baş ayaklara hadi dedide ayaklarmı yola çıkmadı.Oda reaksiyon göstermeli,toplantının çok olduğu yerde iş olmaz.Oda ne kadar çok toplantı yaparsa o kadar iyi değil,kararlara ne kadar hükmediyorsa o kadar iyiyidir.Ankarada olupta bakanlık nezdinde baskı oluşturamıyor ise oda hiç bir şey yapamıyorüstüne basarak sölüyorum yapamıyor demektir.Yani iktidar olmuş fakat muktedir olamamış demektir.
Ben şınu anlıyorum;bakanlığın her dediğine evet ama diyip çözüm üretememektir.buda son zamanlarda bütün sivil toplum örgütlerinde olan birşey.Herkez kendi koltuğunu korumaya alıyor.odadaki arkadaşlar karar merciinde birşey yapamıyorsa yapacak olanlara yol vermelidir.odadaki kişileri tanımıyorum ama gerçek bu.
 
çevre mühendisliği lisansı haricinde tek bir sınavla elde edilen başka bir lisans bölümü yok bu ülkede...bol bol toplantı yapmak insanların tepkilerini azaltmak maksatlıdır.odamız bir yıl önce bu yönetmeliğin taslağı çıktığında masaya yumruğunu vurmalıydı.
 
Çevre mühendisliğinin tıptan bir farkı yok. Hangi tıp mezunu okulu bitirdikten sonra ben doktor oldum bir kalp ameliyatına gireyim, bir fizik tedaviye bakayım, bir gözle ilgileneyim diyor? Okul bitti iyi çevre mühendisi olduk. Ama bir dünya alt dal var ve hiç bir iş yapmadan diplomanız olduğu yerden sizin yerinize iş yapıyor. Biraz imza yetkileri kısıtlansın. Arıtmacı arıtmayla, atıkçı atıkla, danışman danışmanlığı ile ilgilensin. Birde yetmiyormuş gibi şahtı isg'ler de çevre firmalarına girdi. Şahtı şahpaz oldu. Belli şartlarda olduğu sürece eğitimdi, vizeydi karşı değilim. Sadece diğer mesleklerin benimle aynı haklara sahip olmasına karşıyım. Çevre mühendisliği kadar diploma alıp her yer işe imza atacağım diye başına buyruk kıl kuyruk hareket eden başka bir meslek daha yoktur. Ayrıca yönetmelikten yönetmeliğe destek verilen odadan da ancak bu kadar olur. Şuan ÇKAGİLH yönetmelik çok mu doğru? Atık yönetmeliği çok mu doğru? Hiç biri doğru değil ve sektörü zora sokuyor sahada binbir türlü antin kuntin işle uğraşıyoruz. Ama bu yönetmeliklerde kimsenin rantı olmadığı için odaya düzeltilmesi ile ilgili bir eleştiri ya da baskı yapmıyor. Varsa yoksa çevre görevlisi yönetmeliği. Şu yönetmelikte de bu işi sadece çevre mühendisleri yapabilir diye bir ibare olsaydı ve sadece yeterlilik şartları zorlaştırılmış olsaydı yine kimseden ses çıkmazdı. Atıksu arıtma tesisi proje onayında, çed yeterliliğinde ne kadar ses çıktı? Neredeyse hiç. Sesini çıkaranlarda o işi yapanlar oldu. Kaç kişi yönetmeliği eline aldı da inceledi. Bu insanlar niye isyan ediyor diye. O zaman niye diğer çevre mühendisleri destek olmadı, odayı yalnız bıraktı. Arada sırada kendimize ait olan suçları kabullenmek lazım. Sürekli bir bahane üretmekle, eleştirmekle olmuyor. Çözümünüz var mı ? Yok. Eee.. körler sağırlar birbirini ağırlar.
 
Acaba ben mi yanlış anladım diye buradan da paylaşmak istiyorum. Yönetmeliğe göz gezdirirken bir şey dikkatimi çekiti. Diyor ki:


Önceden alınan belgelerin geçerliliği

GEÇİCİ MADDE 1 – (1) .....

(2) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce çevre görevlisi belgesi alanların belgeleri vize süresinin sonunda bu Yönetmeliğin 17 nci maddesi uyarınca eğitim alındığına dair belgenin sunulması halinde vize edilir.

Madde 17'ye baktığımızda:

Eğitim

MADDE 17 – (1) Bakanlık, belge sahibi çevre görevlilerine yılda en az bir kez eğitim verir veya verdirir. Çevre görevlileri vize dönemi içinde en az bir kere bu eğitime katılmak zorundadır. Eğitim ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça belirlenir.


Yani bu durumda bu yönetmelikten önce belgeyi almış olanlar, sadece eğitime katıldıklarını belgelemeleri halinde vizeleri yapılacak mıdır? Bu anlamı çıkrtabilir miyiz?

Görüş ve yorumlarınız nedir? Teşekkürler.
 
@adnanozhan44
Bir de siz deneyin o zaman arkanızda destek olan 5-10 kişilik ekiple neler yapabilirsiniz görelim. Yaparsanız destekleriz o ayrı da, çok yüklenmeyelim bence odaya. Umarım siyasi değildir düşünceleriniz. Meslek odası bu, parti değil.
 
tartışmaları okudukça oturduğum yerde stres harbi yaşıyorum.. sonra biraz uzaklaşıp düşünüyorum... çok net anlaşılıyor aslında, basit bir örnek; Türkiye'de futbol takımları her yıl ortalama antrenör ve oyuncu değiştiriyor, 13 yıl önceki Uefa kupası ve aynı kadronun aldığı dünya üçüncülüğünden beri "tıs"... (futbolu sevmem yanlış anlamayın). Ama ingiliz klüplerine ve alman klüplerine bakıyoruz, sistem oturmuş. her yıl kafaya oynuyor... sonra biz çıkınca karşılarına üçleyip beşliyor hemde yarı yarıya yedek kadroyla gönderiyorlar... sonra oturup avrupa bizi istemiyor diye hayıflanıyoruz.. şahsen 3 yıldır yok artık diyip hayıflanmıyorum. Çünkü şu çok net;

- sistem geliştireceksin,
- sistemin bir parçası olacaksın,
- sistemini sürekli kontrol edeceksin, eksikliklerini tarayacaksın,
- mali, manevi, fiziksel, dokümantasyonel analizini iyi yapacaksın,
- eğitime açık olacaksın, eğiteceksin ve paylaşacaksın,
- bunların hepsini belirli periyotlarla programlayacaksın,
- elbette gelir kaynaklarını düzenleyeceksin,
- elbette gerekli pahalı yatırımı yapacaksın...

tabi bunlar ülkemizde hayal...

hangi birini sayayım... neyse biryerden başlayalım;

- sınavla çevre görevlisi belgesi verilmesi işi. herkes bu belgeyi aldı, şimdi 3 yıldır fabrikalar çevreye daha az mı zarar veriyor?
- 3 yıldır gelişen birkaç kalemden biri atık beyanları oldu. Bakınız bakanlık sayfasında mevcut.
- proses danışmanlığı nedir bilir misiniz? ben size söyleyeyim yaptığımız işin %95 'i evrak toplayıp beyan vermek ve işi çabucak bitirmek,
- saha izlemesi nedir? çevresel izleme nedir? farkını bana birisi anlatsın... uygulayan ben uyguluyorum desin. Forum yöneticisinden izin alıp anket yapmak istiyorum.
- emisyon azaltıcı tedbirleri bir bana açıklasın, özellikle kömür ve fuel oil yanma değerleri konusunda, daha petrokok, linyit'e girmiyorum bile,
- su yumuşatma olayını sahada uygulanması gerektiğini ortalama firmalara söyleyen arkadaşlar var mı? yada sonuca gidip yaptıran? ne olduğunu bilen? kopya çekmeden söyleyin.
- uygun arıtma tesisi kurulmalı diyecek cesarete sahip meslektaşlarım var mı? varsa yaptırdı mı o fiyatlara bakanlık görüşü almadan?
- sahada atık yönetimini 6 ayda bir çıkış yapacak şekilde koordine eden ve yönetmelikte şartları tamamen sağlıyorum hiç sorunum yok diyen arkadaşlarım (biliyorum çoğumuz buna bakıyor ama o çoğunluğun yarısı ne yaptığının farkında, kalanı değil.),
- gürültü izninden tesislerin geneli muafsa neden gürültü izni diye bir tanım var?
- ÇED kararının alınması, yani yatırımın böyle bir duruma hangi koşullarda girdiğini bilen?
- geri kazanım tesisleri ile ilgili beyan veren? izinlerini saha şartlarını sağlayarak alan (ben söyleyim 10 kişi varız),
- AAT muafiyeti nedir? neden uygulanır?
- her ay sahaya gidiyorum çatır çatır eksik yazıyorum diyen ya da piyasadan yana mutlu olan kardeşlerim nerdesiniz?

çok saydım alakalı alakasız ama şu yukarıda saydıklarımın çoğundan bir haber arkadaşlarım var. Ben bunların hepsinin bilinmesini bir çevre görevlisinden isteyen yapılanmaya, 100 m3 olunca ptd, 99 olunca muaf veren sisteme (basit bir örnek), çevre danışmanlığı hizmeti tanımı yapıp herkesle ortak iş yapma mecburiyetine, çevre işini hallederiz a.ş. deyip 2 yıl hiçbirşey yapmadan iş güvenliğini de yaparız abi diyen bazı kimselerden, tesisin gfb alması durumundan, belgelerini almadan çalışmaya başlayamamasından... daha aklıma geldikçe güncelleyeceğim diğer konulardan şikayetçiyim.

kimse darılmasın gücenmesin. Çevre İzni tanımını tam anlamıyoruz. Yapmak isteyene karşı çıkıyoruz. Bir tesisin iznini neden bakanlık diğerini neden il müdürlüğü veririn tanımını yapamıyoruz. ÇED sistemini algılamıyoruz. Bir tesis neden muafolur ki yi tanımlayamıyoruz. Böyle gelmiş böyle gidiyora engel olamıyoruz. hep söylüyorum suç bakanlığın değil arkadaşlar suç bizim.

Biz daha uzmanlaşmadan tanım yapmaya kalkıyoruz. Hepimiz lahana gibiyiz. Uzman olan çok az. Üniversite hocalarım bu sözlerime kızmasın. Araştırmacı ve ortaya birşeyler koyan arkadaşlarım da alınmasın. Şahsen bilimsel çalışma yapmayı o kadar çok istiyorum ki.

Ama gelip aynı sektördeki arkadaş halleriz a.ş. dedikten sonra sizin tesisle olan bilimsel çalışmanız yalan olmakta. gerçi diyecekseniz çok biliyosan yap diye.. bende onu diyorum çok bilmiyorum. ama bilmediğimi biliyorum.

Bizim önce tarif ve tanım yapabilir hale gelmemiz gerekli. hakkımızı yiyen bir oluşum yok. Biz işi bu hale getirdik. Firmalardan korkuyoruz. ödememizi alamayız diye, ortada herkes bir istatistik yapıyor pasta büyük diye ama sonuç yok. çünkü saha çalışmamız iyi değil. saha çalışmamızı güvence altına alacak sistemler geliştirmeliyiz ki gerçek görevimiz olan kirlilik azaltıcı tedbirleri geliştirelim.

Patronlar yani tesis sahipleri ne derse onu yapıyoruz. Bakanlık siz tesis için ne verirseniz literatürle karşılaştırıp onu ister. Siz mühendis olarak buna ne kadar katkı sağlıyorsunuz?

Bence hatayı yanlış yerde arıyoruz. bir de her fırsatta odaya yükleniyorsunuz bişi yapmıyor diye. unutmayın bu arkadaşlar bastırdıktan sonra Çevre Görevlisi belgesi sınavsız yeni mezun olan arkadaşlara verildi ve bir şekilde istihdam yaratıldı.

Sözün başında şunu diyecektim, bir şekilde iyi giden kazandıklarının kayıplarından fazla olan bir sisteme sahipseniz ve bu sistem insan faktörü ile çalışıyorsa o sistemi daha iyiye götürmek için eklemeler yapın. komple tüm dişlileri değiştirirseniz makineyi resetlersiniz ve yine o dişlilerin birbirine uymasını beklersiniz. bu süreçte verim düşer zaman kaybedersiniz. şahsen artık zaman kaybına tahammülümüz olmadığını biliyoruz. Eleştiri serbest olabilir ama mantıklı gelmek lazım.

Saygılarımla
 
bakanlık birde tarife yönetmeliği çıkarsa iyi olacak. çatır çevre görevlisi ve danışmanlığı yönetmeliği yayınlamayı biliyor.

iş maddi olarak düşük olduğu için laçkalaşıyor. sonra meslekdaşlarımızın gereksiz rekabetine dönüşüyor.

çevre görevlisi çevre mühendisine yetmiyor ki diğer dallardan da araya kayanak yapılmaya çalışlıyor. ( şu an 38 tane çevre müh bölümü olan üniversite var)

ya birde yönetmeliği çıkaranlar kim , bakan desen konudan anlamıyor, müsteşar desen eski istanbul il çevre şehircilik müdürü eline gürültü cihazı alıp gezmekten başka pek bir konuya haiz olduğuna inanmıyorum. il müdürlüklerini geçrim bakanlık personeli bile yetersiz ismlerini tek tek sayarım. ne yaptıklarını bilmiyorlar. atarlarına baksana bir milyon..

bakanlıkta ki personele soruyorum kim hazırladı bu yönetmeliği, çağatay dikmen mi ?, cihan tatar mı ? mehmet emin birpınar mı ? bakanlık personeli mi kimse bu yönetmeliği kimin hazırladığını da bilmiyor. bir kurul var kuruldan karar çıktı.. v.s v.s

çed olayına hiç girmeyeceğim zaten arkadaşlar konuyu aşmış tdk=çed genel müdürlüğü rapor ve kelimeler üzerinden işi bitiriyorlar. startejik çed flan gelecek diyorlar onunda suyunu çıkarırlar.

veysel hoca ortaya bir copy -paste izin lisans projesi attı elimize yüzümüze güzelce bulaştırdık.

çevre bakanlığı, çevre görevlisi, çevre mühendisi, bu kavramları yaksan ertesi gün kimse hatırlamaz..
 
Koordinatör Çevre Görevlisi olunca üzerimize firma alamıyor muyuz? Yani Çevre Görevlisi (nefret ediyorum bu iki kelimenin birleşiminden bu arada) olarak çalışamıyor muyuz? Yani 5 çevre görevlisi var ise kişi başına 16 gün düşüyor ise en fazla kaç firmaya danışmanlık yapabiliyoruz? 80 mi 64 mü? Yardımcı olursanız sevinirim
 
@İbrahim Uysal
Bakanlığın sitesinde konu ile ilgili açıklama vardı daha önce forumda yazmıştım. 21 Mayıs 2014 tarihine kadar süre var.
 
@Uğurhan Korkmaz
Benim anladığım halihazırda belgeleri olanlar eğitim ile bir kere süre uzattıktan sonra ikinci bir kez uzatmak istediklerinde eğitim ve sınav şartlarını birlikte sağlayarak yenilemeyi yapacaklar
 
Üst