Çevre danışmanlık firmaları ve fiyat politikaları

Bu konuda size hak veriyorum. Oldukça vahşi ve etik olmayan durumlarla karşılaşıyoruz burada. Biz mesleki saygınlığımızı korumaya ve ayakta kalmaya çalışırken fiyatlarımızı makul değerlerde tutmaya çalışıyoruz ancak bazı firmalar sürümden kazanmaya çalışıp 200 tl altında fiyatlarla sözleşme imzalıyorlar. Bu konuda acil olarak önlem alınmalı ve bir orta yol bulunmalıdır.

Bir çevre mühendisinin mesleğinni bu şekilde küçümsenmesine yol açması hepimizi etkilemeketedir.

Saygılar

200 liranın altına imza atanların akibetini sonradan görüyoruz ve o 200 liraya fiyat imzalayan firmalar paşa paşa bizlere geri dönüyorlar. Ama haklısınız. Ortada büyük bir pasta var ve pastayı batıran bir sürü fiyat kıran. Bence burada çevre görevlisi arkadaşlarımız (ki burada büyük çoğunluğu çevre mühendisi olan arkadaşlarımızdan bahsediyorum) dönüp de kendi mesleklerini bu şekilde görmeyi ve "ne fiyat verirsen abi"ci politikalardan vazgeçmeli. Bakın iş yerlerinde birbirimizin fiyatını düşürüyoruz işe girebilmek için, rekabete gel. Hayır oda'nın da bu konuda ciddi bir yaptırımı yok. Bu iş çığrından çoktan çıktı düz duvardan aşağı iniyor. Odanın acilen bakanlıkla anlaşması ve ortak bir tebliğ yayınlaması lazım. Tabi kendi içindeki kavgalardan ve greenpeace gibi davranmaktan vazgeçmesi gerekiyor önce...

Gerçekten çok güzel bir konuya değinilmiş. Yönetmelik ilk çıktığı zamanlar öngörümüz açılan firmaların birçoğunun 1 yıl içinde kapanacağı yönündeydi çünkü herkes bu yönetmeliği para kazanmak için fırsat bildi. Getirdiği sorumluluklardan bihaber olarak. Ucuz etin yahnisi yavan olur diye boşuna dememiş atalarımız. Herkes kalitesi kadar iş çıkaracak ve kalitesiz mamul çürüyüp gidecek. Tabi temelli olarak. Yalan iş yapmaya alışanlar düzgün bi firmaya girince de tutunamayacak. Ve bir müddet sonra burda iş arıyorum ilanları göreceğiz..

Gerçekten de bu iş çığrından çıktı artık.Biz İzmir'de odada birkaç kez biraraya geldik. Toplantılara katılan firmaların ortak görüşü asgari bir fiyat oluşturmak ve o fiyatın altında teklif vermemekti. (ek2-1000 ek1-2000 kapsamdışı veya çok küçük işletmeler için 750 ) çoğunluğumuz fiyat konusunda ortak hareket etmeye çalışsak ta üzülerek söylüyorum ki bazı meslektaşlarımızın piyasayı iyice düşürdüklerini görüyoruz. Nasıl bir matematik hesabı yapmışsa artık çevre yönetim birimi kursa bunun 4-5 katı maliyet altına girecek işletmeye 900 Tl teklif ediyor. Meslektaşlarımızın mesleklerine olan bağlılıklarına, eğtimlerine ve emeklerine verdikleri değere hayranım doğrusu. Galiba arkadaşlarımız yaptıkları hizmetin ve aldıkları sorumluluğun ciddiyetinin farkında değiller. Mal satar gibi sürümden kazanmaya çalışan bir zihniyet var ortada. Biz emeğimize değer vermezsek kim bize hakettiğimiz değeri verecek?Danışmanlık işi daha yeni bir konu,belge alanların çoğunluğunu çevre mühendisleri oluşturuyor. Piyasa koşullarını belirleyebilecek güç elimizdeyken çıtayı o kadar aşağı düşürdüler ki,ağustosta yapılacak sınavadan sonra diğer meslek grupları da belgelerini aldığında ne olacağını takdirinize bırakıyorum.

Selma hanım,

Yemeyenin malını yerler diye boşuna dememişler. Biz organize olamazsak başkaları olur. Düşünsenize bir fizikçi danışmanlık firması kurmuş sizde yanında çalışıyorsunuz. Bu senaryolar çok uzak değil anlayanlara...

Bu konuda nasıl ki bakanlık, onaylı çevre analiz laboratuarları için tebliği yayınlıyorsa danışmanlk firmaları hizmet bedelleri için de yayınlayamaz mı acaba? Sanırım bunun için odanın bir girişimde bulunması gerekir değil mi?

Bakanlığın devreye girmesi gerekiyor fakat odayla omuz omuza yoksa fiyatların hiçbir anlamı olmayacak..

Peki Fatih bey, biz bu portal aracılığı ile bir şey yapamazmıyız? Zira çevremuhendisleri.net ciddi bir üye sayısına sahip bir site. İnanıyorum ki güzel bir fikirle dikkat çekebilecek bir potansiyel mevcut. Herhangi bir danışmanlık firması ile bir ilişkim olmamasına rağmen mesleğimiz açısından dönüm noktalarından biri olarak gördüğüm şu zamanları doğru değerlendirmek gerektiğine inanıyorum. Bu nedenle bireysel olarak elimden ne gelirse yapmaya hazırım. Tüm üyelerin fikirlerini bekliyorum..

Fatih bey doğru özetlemişsiniz ama sorun şu ki ben malımı kimseye yedirmek istemiyorum.birilerinin sorumsuzca davranması hepimizi etkiliyor. Bizim en büyük sorunumuz mesleki aidiyet duygumuzun eksikliği.Biz ne kadar organize olmaya çalışsak ta birileri yalnız kendi için hareket etmeye devam edecek.Bizim de yapmamız gereken çoğalarak mesleğimize aykırı hareket edenleri yalnızlaştırmak olacak.

ÇMO tarafından bir asgari ücret tarifesinin oluşturulacağı söyleniyor. Bakanlık bu işe doğrudan müdahil olmak istemiyormuş. Yalnız yönetmeliğe danışmanlık fiyatları ile ilgili ÇMO nun belirlediği asgari ücret tarfisi geçerlidir diye bir ibare ekleneceği söyleniyor. ÇMO ve Bakanlık arasında görüşmeler devam ediyor

@seelma

2008 yılında siteyi kurmamın tek sebebi bu idi. Herkes saldım çayıra mevlam kayıra mantığındaydı. Sitede organize olup ücret tarifesi oluşturabiliriz. Bakanlığa bir şekilde ulaştırırım bunuda fakat seçim zamanı unutulup gider diye de çekincedeyim. Yada danışmanlık firmalarının sahipleri temsilcileri ile site üzerinden organize olup sözsüz anlaşma yapılabilir fakat bu çok sağlıklı olmayacaktır..

Merhabalar sayın meslektaşlarım;

Öncelikle hepinizin fikrine saygı duyduğumu ve katıldığımı belirtmek istiyorum. Danışmanlık firmasında 2 ay çalıştım. Ve bana göre olmadığı için istifa ettim. Kimse yanlış anlamasın sevemedim. Ayrıca çevre görevlisi belgemi de ne yazık ki isteyerek almadım. Zorunlu bırakıldım. Belki de bu yüzdendir. Zaten şimdi de kullanmıyorum. Bakanlık sayemde birazcık zengin oldu hatta bunun yanında e-imza veren firmalar da. Kendi imzama para vermek doğrusu pek akıl karı değil ama teknolojiye ayak uydurmazsak geriden gelmeye ve bir süre sonra da gözden kaybolmaya mahkûmuz.

Her neyse danışmanlık firmaları zaten fiyatı isteyerek düşürmüyorlar. Biraz da zorunlu bırakılıyor. Firmada en az 3 çevre mühendisini ve biraz da tecrübelisini çalıştırdığını düşünelim. 3 maaş + 3 sigorta + 3 öğle yemeği yol masrafları ve bazı göze batmayan küçük harcamalar… şirketin bir şekilde bu paraları çıkartıp kara geçebilmesi gerekiyor ki şirket ayakta kalabilsin çarkı döndürebilsin. Çalışan personeli 1000 TL ye çalıştırdığını düşünelim. Bu kişi işverene diğer masraflarıyla 2000 TL ye mal oluyor. Eğer ki danışmanlık firması fiyatını düşürüp sürümden kazanamazsa zaten hiç kazanamayacak. Serbest piyasa ve sonucunda da rekabet. Birinci amaç para kazanmak olduğu için firmalar aldıkları ya da alacakları sorumlulukların nelere gebe kalacağını kestiremiyor. Eğer ki bir de danışmanlık firmasının patronu işin içinden çevre mühendisliğinden gelmiyorsa işler daha da çok zorlaşıyor. Çünkü o zaman gerçekten ilk amaç para kazanmak oluyor.

Danışmanlık firmaları yakın çevrelerinde iş almaya, yeni ve küçük firmalar da pastadan bir pay almaya çalışırken piyasadaki değerleri büyük firmalar ellerindeki imkanları sonuna kadar kullanıp başka başka illere araç ve personel göndererek pastanın büyük payını kendilerine almaya çalışıyor. Büyük balık küçük balığı her zaman yer düşüncesiyle firmalar rekabet içinde. Bu yüzden danışmanlık firmaları asıl amaçlarından sapıyor. Asıl amaçları asıl savaşları işverene karşı oynamaları gerekirken firmalara karşı savaşıyorlar. Yani kendi değerlerini kendileri düşürüyor. Aslında düşünürseniz sisteme bilgi yüklemeleri çevre cezalarından kurtulmaları vb. sayamadığım birçok sebepler yüzünden tesisler danışmanlık firmalarına muhtaç.

Ancak şöyle bir olaya değinmek istiyorum. Yanlışsam düzeltin sanırım bakanlığın sistemine tesisle yapılan sözleşmeler de yükleniyor. Ancak firma mahremi diye fiyatların üzeri kapatılıyor. Ve bakanlık fiyatları göremediği için bir değerlendirmede ya da bir yaptırımda bulunamıyor. Danışman firmalar tesisle 3 nüsha sözleşme imzalıyor bir tanesinde fiyat yazmadığı için sisteme onu yüklüyor sayın meslektaşlarımız. Ben burada biraz da olaya tesis tarafından bakmak istiyorum. 1. si tesis nasıl boş sözleşmeye imza atabiliyor anlamış değilim. 2. fiyatın nasıl düştüğünü ya da neden düştüğünü gerçek sorumlunun kim olduğunu değerlendirelim. Siz danışman firma olarak teklifinizle bir tesise gittiniz. İster ek-1 isterse ek-2 olsun. işverenle görüştüğünüzde tesise ayda 1 gün tam zamanlı mühendisim buraya gelecek onun dışındaki günlerde de tesisinizle ilgili gerekli evraklarla ve sözleşmede aldığı sorumluluklarla ilgilenecek. İşveren burada şu şekilde söylüyor. ‘‘Çok fazla istiyorsunuz. Ben 1 gün için bu kadar para ödemem. ( sanki mühendis 1 gün çalışacak evrak bazında çalışmayı ve aldığı sorumluluğu çalışmadan saymıyorlar) Ben 1 ay tam zamanlı işine gelen işçime bile bu kadar para vermiyorum. Ben başka firma ile görüşeceğim.'' Teklif doğal olarak ellerinde kalıyor. Sonra başka bir firma geliyor ona diğer teklifi gösteriyor bak şu firma bu kadar fiyat verdi sen biraz düşür bu parayı, işi sana vereyim diyor.burada böyle bir durumda ne yapılması gerekiyor?

Danışmanlık şirketlerinin bazılarında maaş + prim çalışıldığı için ne kadar çok iş o kadar prim. Danışmanlık şirketinde çalışan meslektaşlarımız işi alabilmek pahasına fiyatları geri çekiyor. yani yine biz kendimize yapıyoruz. hançeri vuran yine bir meslektaşımız. aslında işler yolunda gitse iş imkanları çok daha fazla olsa odamız bakanlığımız mühendisimizin arkasında olsa mühendisimiz kendine güvense '' hayır ben bu paraya bu tesisle bu şekilde bir sorumluluk almam diyebilse'' işinden kovulduğunda da bakanlığa ya da odaya şikayet ettiklerinde danışmanlık firmasına gelseler bütün pislikler ortaya dökülse. hani devlet memurluğunda olduğu gibi sürdürüldüğünde eğer haklıysan ilk çalıştığın yere geri gelebiliyorsun. aynı iş özelde de olsa kovulan arkadaşımız işine geri dönse. ama hukuk kuralları öyle olmalı ki işine geri dönen arkadaşımıza mobbing uygulanmasın. kafası rahat olsa maaşı düzenli bir şekilde ödense o da gerçekten kendini işine verse.

çok hayal kurdum yine tutamadım kendimi.

sayın meslektaşlarım lütfen biraz kendinize saygınız olsun. mesleğinize saygınız olsun. eğer ki sizler mesleğinizi yerlere düşürüp bir de üzerine basarsanız sürü psikolojisi yüzünden emin olun herkes basar. biraz dişli olun patronlarınıza karşı. eğer sizler düşük ücretlere iş bağlarsanız zaten şirketiniz çarkı çok zor döndürdüğü için sizler de her zaman yerinizde sayacaksınız maaşlarınız istediğiniz düzeylere çıkamayacak. günü kurtarmaya değil geleceğe yatırım yapmaya çalışın. kirleten öder ödemek zorunda çevreye zararı varsa kirletiyorsa ödenen cezalar da danışmanlık ücretleri de fahiş fiyatlarda olmalı. bu kadar basit.

Aslında burada firmaları deşifre etmek lazım. Çevre orman bakanlığı ya da müdürlükler de hangi biriyle uğraşacak ki tesisi denetlemeyle mi ilgilensin. Cezai yaptırımlarıyla mı ilgilensin. Evraklardaki eksiklerle mi yoksa sözleşmelerdeki fiyatlarla mı? yoksa danışmanlık şirketlerindeki mühendislerimizin durumlarıyla mı? kendi hayalimi 2 dk.da yok ettim. İstediği kadar asgari limit belirlesin bakanlık. Yeterli personel olmadığı için ve çok sayıda sanayi kuruluşu ve danışmanlık firması olduğundan hangi birine gidecek? Bir günde kaç tesisi denetleyebiliyorlar? Bakanlık- oda ve mühendisler elele olması mı gerekiyor? Nasıl olacak bu? Şimdi bakanlık odayla nasıl birlik olsun ki düne kadar odamız bakanlıkla çevre görevlisi belgesi yüzünden papaz olmuştu. Destek mi isteyecek? Bence hayır. bakanlıktaki arkadaşlarımız yönetmelikleri teorik olarak hazırladıkları ve sokağa çıkıp havayı koklamadıkları için uygulamada sınıfta kaldılar bence oda asgari ücret belirlese ne olacak ki? işe mi yarayacak? asgari ücret tarifesi çıkardılar uygulanıyor mu? hayır. firmalarda mı uygulanacak? umudum yok. belki bir ihtimal bizler çalıştığımız kurumlarda biraz söz hakkı kazanabilirsek belki o zaman bir şeyler düzelir...
saygılarımla...

Çiğdem hanım hemen hemen tüm sorunlara ayrıntılı bir şekilde değinmişsiniz teşekkür ederiz. Çözüm olarakta sizinde bahsettiğiniz üzere kısa vadede "sektörel birlik ve beraberlik" anlayışı öne çıkıyor sanırım.

Bu konu gerçekten çok ciddi. "250 liraya fiyat verdiler, sizin farkınız ne diyor firmalarımız" firmalarımızı kaybetme tehlikesi yaşıyoruz.

sevgili meslektaşlarım. fiyatlar konusunda çıtayı nedakar aşağıya çekersek mesleğimize olan saygınlık o kadar azalacaktır. çünkü işveren olaya şöyle bakacaktır zaten yapacakları bi iş olmadığı için bunu kabul etmek zorundalar mantığıyla bakacaklar bunu engellemek için istikrarlı davranıp hepbir ağız olmalıyız.

Farkı fiyatı olmamalı,farkı verdiği hizmet olmalı..

@sadikguven

bende bu konuda bakanlığın pasif kaldığı kanısındayım... bir kaç aydır takip ediyorum... başka mesleklerden çevre görevlisi olanlar dahi bu konudan şikayetçi... bu arada hangi odaya göre bu durum geçerli maden müh. var kimya müh. var çevre inşaat... hepsi birlik olsun oldukça trajik durum..

kaliteyi zaman belirler... ama fiyat böyle olursa kaliteyi ucuza getiren bir talepkar çıkar ortaya...

Rutin işlemleri devam eden bir tesis için farkımızı gösterme durumumuz olmaz. Ne zaman sorun çıkar, çözüm noktasında fark anlaşılır. Bunu anlayabilmeleri için de 2 firmayı da denemiş olmaları gerekir. İşimiz zor.