Askerden geldikten sonra iş bulmak icin deneyimli abilerim.ablalarim?

Okul bittikten sonra çevre mühendisliği dışında bir şeyler yapmaya çalış.

Kendi mesleğimi yapmayi cok istiyorum en iyisi 3. Yilda birakio insaat teknikerliginokumak yada muhendisligi kazanmak ne diyim artik bisey dusunemez oldum isletme iktisat vs sanki bizden daha iyi sanki dunyanin en kotu meselgi bizim meslegimizmis gibi gosterilio Burak bey dogru degilmuyim

Ondan diyorum ben de. Saygınlığı yok kardeşim.

Bırak sanayide işe başla

merhabalar, bu sayfada da, formdaki başka sayfalar da okuyorum sürekli olarak mesleğimizin kötü yönünü söylüyorsunuz, saygınlığı yok, getirisi yok, onu yok bunu yok. sürekli şikayet durumu söz konusu.
birazda aynayı kendimize çevirsek bu mesleği yapan bizleriz ve bizler bu mesleği bir yerlere taşıyabiliriz. Öncelikle şunları bir soralım bence;

50-100 tl ye iş yaparken sadece para düşünüp mesleğin itibarını düşünmeyenlere sorun değerimiz bu mu diye?
gidip işletmelerde sadece çay kahve içip, yarım veya 1 saat oturup dönenlere sorun itibarımızı nereye bıraktınız diye. aylık olarak faturayı kesip, kargo ile gönderen, 2-3 ayda bir ziyaretini yapılan yerlere sorun, veya hiç uğramadan mail ortamında işleri yapanlara sorun.

bir olay karşında laf olsun diye iş yapanlara, yanlış bilgi verenlere, konuyu bilmeden-araştırmadan iş yapanlara sorun bakalım nerede bu mesleğin geleceği diye.
daha sayılabilecek çok şey var ama en azından hepimizin şikayet ettiği ancak en çokta yaptığımız yanlışlardan başladım.
birazda bu meslek için şunları şunları yapsak daha iyi olabilir, mesleğimizin kıymeti artar dediğiniz şeyleri paylaşsanız. hem bu meslekte umudunu kaybeden meslektaşlarımıza hemde yeni mezunlara , öğrenci kardeşlerimize biraz umut versek.

lütfen içinizdeki karanlığı, aydınlatmaya kendinizden başlayın. sürekli eleştirmek çözüm getirmez. mühendislikte eleştirme mesleği değil, çözüm bulma-düşünme mesleğidir. diğer insanlardan farkımız olduğunu anlayın. insan başta kendine saygı duymalı.
bilmiyorum böyle kötümü oldu ancak sürekli kötü yorumlarınızı görmekten dolayı üzülüyorum, sürekli iç karartıcı şeyler. bence kendi adıma zor zamanlar yaşadım ancak pes etmedim, uğraştım, insanlara laf anlatmaktan bıktığım anlar- kafa göz dalmak istediğim anlarda çok oldu ancak önce derin nefes alıp sonra tekrar tekrar anlatıp, işimi yapmaya çalışıyorum. bir şekilde er yada geç işi çözmem gerekiyor ve bunu yapabiliyorum. neden sizde yapmayasınız ki?
yapmayın lütfen kendinize ve mesleğinize olan saygınızı kaybetmeyin.
inanın her mesleğin kendine göre sorunları var, sadece çevre mühendisliğinde değil sorun. işi sadece para olarak görüyorsanız da size şunu söyleyeyim, çok para kazanmak istiyorsanız da kendinizi geliştirin ve sorumluluk alın o zaman kazancınızda artar.
herkese iyi çalışmalar (birazcık içimdekileri döktüm, oh rahatladım ya )

Sorun para olamaz ki. Parayı heryerde kazanırsın. Ben şu andan itibaren eğer bu mesleği yapacak varsa yapmasın diyorum. Çünkü çoğu insanın keyfi yerinde değil.
Benim bahsettiğim kendini geliştirmekten dolayı ortaya çıkan eksiklikler değil. Bu zaten kişisel bir şey olduğu için karşı taraftan bekleyemezsin. Bu ayrı konu.
Kendi mesleğimize sahip çıkacağız tabiki. Ama buradaki çoğu insan da İş Sağlığı ve Güvenliği belgesini alıp o işi yapmak istiyor. Ee nerede mesleğe saygı? Hani biz Çevre Mühendisiydik. (Bunu, Çevre Mühendisliği ve ISG alakasız olduğu için yazıyorum). Emin ol bazıları kendini gerçekten mesleki olarak geliştirirken bazıları hatta çoğu ISG dışında hiçbir şey düşünmüyor.
Yani saygı 0.
Ben karamsar değilim. Gelecek karanlık...

Saygı yok derken??????
Sırf diplomada Çevre Mühendisliğinden mezun yazıyor diye saygı mı bekliyoruz. Çevre Mühendisi olarak çalışan kaç tane arkadaşım 3 -5 tane evrak hazırlayarak yapılan Çevre Görevlisi görevlerinin dışında gerçekten mühendislik yapıyor? Yapmadığımız bir mühendislik için saygıyı hak ediyor muyuz ? Ya da gerçekten mühendislik yaptık da bize saygı göstermediler mi?

Çevre Mühendisliği sadece izinleri almak, atık yakmak ya da aat deki bakterilerle böbürlenmek değil. Proseste verimlilik sağlanıyor mu? Kaynak tüketimi azaltılıyor mu? İşlemler sonucu daha az miktar ve zararlılıkta atık/artık çıkarılması sağlanıyor mu?.... Başka hangi alanda inşaat, makine, kimya ve biyoloji bilimleri bir arada bulunuyor? Çevre Mühendisliğine tek başına bakmak yerine diğer alanlarla (üretim/tüketim vs.) bir bütün halinde bakmak gerekiyor. Ancak o zaman gerçekten Çevre Mühendisliğinin ne olduğu anlaşılabilir belki.

Sanırım yaptığımız en büyük yanlış; işimizi kendimiz basitleştirip kendi saygımızı kendimiz kaybediyoruz. Saygı konusunda çocukluğumdan beri bildiğim tek şey var. Saygı görmek için önce kendin saygı duyacaksın. Ama maalesef ben Emine Hanım dışında gelen yorumlarda buna pek rastlayamadım.

Sn. @berataltas
Çevre Mühendisliğine bakış açın izinleri almak, arıtmayı işletmek yada atıkları uzaklaştırmaksa, en kısa zamanda başka bir bölümde şansını dene çünkü bunları herkes yapabilir. Ancak gerçekten sürdürülebilir alanlar peşindeysen, daha iyi bir meslek bulamazsın.

Herhangi bir kişiyi kırdıysam ya da üzdüysem özür dilerim. Ancak okuduklarımdan sonra yazmadan geçemedim.

@Yusuf Dulda dediği gibi mesleğimizin anlamını, önemi ve çalıştığı iş kollarını anlayabilirsek çok iyi olur. şuanda en popüler olan konu çevre danışmanlığı olduğu için sadece bu konu üzerinden konuşuluyor. ama emin olun onu bile hakkı ile yapan maalesef ki çok az sayıda insan var. gerçekten işletmelerde işinizi hakkı ile yaparsanız en basitinden fabrika ortamında bile birşeylerin değişmesine vesile olabilirsiniz (en basiti çıkan yemek artıklarını barınaklara göndertebilirseniz, bunu çoğu işletme yapmıyor) severek yapın, mutlu olun.

her neyse uzun lafın kısası makine-elektrik-inşaat-bilgisayar dörtlüsünden daha saygın ve daha kazançlı bir meslek değil ve bu müfradatla olamaz da o yüzden kanunen bazı şeyler değişmeden kimseye önermiyorum bu mesleği

Burak bey siz niye mühendislik yapıyorsunuz? Siz de başka bir şeyle uğrasın. Arkadaşı böyle yanlış yönlendirmeyelim arkadaşlar.

@Burak Bilen

'' Başarılı insanların ortak özelliği it gibi çalışmalarıdır. Başka bişey ne duydum ne gördüm.. Gerisi traştır, süstür, dedikodudur. '' Diyen Cem Yılmaz'a Ekliyorum; ''.. Bir de Sabırlı Olmalarıdır...''

Bir süredir, farklı sosyal medya mecralarında Cem Yılmaz'a ait olduğu belirtilen bir söz dolaşıyor; '' başarılı insanların ortak özelliği it gibi çalışmalarıdır...'' Eğer durum böyleyse, bilmeliyiz ki, başarı için çalışmaksabır da gerektiriyor. Son paylaşımımda ''eğer sabırlı olursanız daha sabırlı bir insan nasıl olabiliriz?..'' hakkında da yazacağım demiştim

Esasında sabır, tüm zamanların en temel başarı getiren bir yeteneği olarak görünüyor. Bütün büyük keşifler, sabırla ve inatla gerçekleşmiş. Sabır, tüm koşulların karşımızda olduğu zamanlarda özgüven ve cesaretimizi kaybetmeme güdüsüdür. Mantıklı bir inatla birleştiğinde bizi sonuca götürür. Öyleyse, kendimize hiç sorduk mu? Sabırlı olmak nasıl öğrenilir? Ya da bu bir yetenekse nasıl kazanılır? Sabırlı olmak o kadar da kolay değildir. Sabır, ani ve düşünmeden adım atmamızı önler ve seçenekleri sakince değerlendirebilmek için bize zaman kazandırır. Ancak sabırlı olmakla, tahammül etmeyi ve hatta kararsızlığı birbirine karıştırmamalıyız. Sabır yaşam planlarımızı Planlarımızı verimli uygulayabilmemize olanak sağlayan bir hazırlık istasyonu gibidir. Bir duraklama yeridir.

1. Özgüven önemlidir; sabır özgüvenden gelir. Uzun vadeli hedeflerimiz için sabır başarının anahtarıdır.
2. Hedefe ulaşmak mutluluğun tek kaynağı değildir; hedefe ulaşmak için çalışarak mutlu olmak daha doğru bir yaklaşımdır.Böyle düşündüğümüzde daha sabırlı olabilir, acelecilikten uzaklaşabiliriz.
3. Tek seferinde tek bir adım atmaya kararlı olmak gerekir; büyük işleri küçük parçalara ayırarak yol almak daha doğru olacaktır. Bunu yaptığımızda, işlerimizin bizde sıkışma hissi yaratacak biçimde birikmesini önler ve sabrımızı zorlamamış oluruz.
4. Zamanın göreceliğini manipüle edebiliriz; sevdiğimiz işleri yaparken zaman su gibi akıp geçer. Yaptığımız işin sevebileceğimiz yanlarına odaklanmamız bizi rahatlatır.
5. Elimizdeki işe bütün dikkatimizi ve benliğimizi verdiğimizde; sonuç kaygısı taşımadan sabırla çalışma şansımız artabilir.
6. Sonuca yönelik çalışırken, bu aynı zamanda da bir bekleme süresidir. Bu süre içinde dikkatimizi sonuca değil, işimizin farklı yanlarına yöneltebiliriz. Böylece sonuca sabırsızca odaklanmaktan kurtulabiliriz.
7. Beklediğimiz sonuca ulaştığımız andaki keyifli halimi sık sık hayal ederek, sabırlı olmak için motive olabiliriz. Evet beklenti içinde olmak sabırsızlık yaratabilir, ancak bununla eğlenmeye çalışmak bizi rahatlatır.

Cem yılmazın sözleri her zaman aklıma gelir. Çünkü doğu olduğunu düşünüyorum. Yukarıdaki yazıyıda bu nedenle alıntıladım. işin özü "it" gibi çalışırsanız mesleğinizin önemi yok. Her meslekte başarılı olursunuz ve beklediğiniz sosyal ve maddi imkanlara ulaşırsınız.

Öncelikle it gibi çalışarak kendinizi geliştirin daha sonra bu çalışmaya devam ederek çalıştığınız yere kendinizi gösterin.

@Burak Bilen

insanlar bu bölümü okudu diye bunu işi yapmak zorunda değiller, isg alanında daha iyi bir iş fırsatı çıkmıştır onu değerlendirir, buna sözüm yok. takıldığım konu şu ne iş yaparsak yapalım sürekli eleştirme modundayız, bunun yerine iyileştirmek için ne yapmalıyız sorusuna yoğunlaşmamız daha doğru olur.
bence durumun özü, işi benimsemek, çalışmak, çalışmak ve yine çalışmak lazım. o zaman eleştirici cümlelerinin yerini öneri içeren cümlelere bırakıyor.

Allah dilediğine rızk verendir,sabırlı ol gerisi hallolur.Boş laflara itimat etme kardeşim yolun açık olsun